Arkadaşım ile birlikte 19 Mayıs tatilini değerlendirebilmek için Romanya havayolu şirketi olan Tarom‘dan Bükreş’e ucuz uçak bileti bularak, birer adet 90 Euro’ya gidiş-dönüş bilet aldık. 5 günlük seyahatimizin iki günü Braşov‘da, iki günü ise Bükreş’te geçti ve bu yazımda Bükreş’ten bahsedeceğim.
Oteller
Seyahat günümüz geldiğinde sorunsuz bir şekilde Bükreş Otopeni Havalimanı’na iniş yaparak, gezimize başladık.
Bükreş Hakkında
Bükreş, Romanya’nın başkenti ve en büyük şehridir. Lakabı ise “Doğunun Parisi” ya da “Küçük Paris”tir. Ancak bu lakabın uzun ve geniş caddelerden dolayı verildiğini belirteyim. Yoksa Paris ile fazla alakası yok 🙂
Tarihine bakacak olursak, Bükreş adı ilk kez 1459 yılında Bükreş Kalesi’nin dokümanlarında geçiyormuş. Bu kaleyi Osmanlılara karşı savunma amaçlı Eflak Prensi Vlad Tepes (III. Vlad) yaptırmış. Yani daha yakından tanıdığımız ismiyle, Kont Drakula ya da Kazıklı Voyvoda. Tabi Bükreş’e kadar gelmişken, Braşov’a da giderek kendisinin şatosunu ziyaret edebilirsiniz ya da yazıyı okuyarak gitmiş kadar olabilirsiniz 🙂 – (Braşov Gezi Rehberi ve Drakula’nın Şatosu)
Bükreş’e gitmeden önce, ön bilgi olması açısından internette yaptığım araştırmalar sonucunda Bükreş halkının çok fakir olduğunu, her yerde dilenci ve çingeneler olduğunu okumuştum. Fakat benim gözlemlediğim kadarıyla şehir ne fakir, ne de her yer dilenci kaynıyordu. Diğer Avrupa ülkelerinde bu durum nasılsa, Bükreş’te de aynı geldi bana. Ancak şehrin çok dışına çıkmadığım içindir belki de.
Hem Bükreş’te, hem de Braşov’da çok sayıda güvenlik görevlisi (polis) görmüştüm. Bunlar 3-4 kişilik gruplar halinde 7/24 devriye geziyorlar. Hatta öyle ki her metronun içerisinde bile 2 adet güvenlik görevlisi bulunuyor. Sanırım en zor işte onların ki. Düşünsenize günde bilmem kaç saat metroda hiçbir şey yapmayıp ayakta insanları izlediğinizi. Çok zor gerçekten. Şehirde çok fazla köpek olduğunu okumuştum. Sanıyorum bu nedenle güvenlik tedbirleri bu kadar sıkı diye düşünüyorum. Arkadaşımla her yerde polis görünce şehrin güvenli mi yoksa güvensiz mi olduğunu tartışmıştık. Fakat hiçbir sorun yaşamadık. Ancak gidecekseniz yine de her şehirde olduğu gibi çantalara, cüzdanlara dikkat ediniz. Gece geç saatlerde tenha yerlerden uzak durmaya çalışınız.
17 Mayıs 2014 Cumartesi günü ise gittiğimiz her müze kapalıydı. Hangi müzeye gittiysek giremedik ve hepsi akşam 6’dan sonra açılacağını ve ücretsiz olacağını söylemişlerdi. Tüm gün bir şey yapamadık bu yüzden ancak akşam ücretsiz olacağı içinde sevinmiştik 🙂 Fakat sevincimiz kursağımızda kaldı. Çünkü her müze o kadar kalabalıktı ki, insanlar metrelerce kuyruk oluşturmuşlardı. Boş müze aradık, 1 tane bulabildik sadece. Yani akşam planıda iptal olmuştu bizim 🙂
Romanya Parası “LEİ (RON)”
Romanya, Avrupa Birliği’ne üye fakat kendi para birimi olan Romen Lei‘ni kullanmaya devam ediyor. ISO standartlarına göre ise paranın kodu RON. Seyahat ettiğim tarihte 1 TL = 1.50 Lei’ye denk geliyordu.
Gittiğim ülkelerden artırdığım paralar ile para koleksiyonu yapıyorum. Şimdiye kadar 15 farklı ülkenin parası koleksiyonumda bulunuyor ancak aralarında en farklısı kesinlikle Romen Lei. Oldukça yumuşak ve kaygan 🙂 Yani diğer tüm paraları gazete kağıdı, onu ise kuşe kağıdı gibi düşünebilirsiniz. Gerçekten çok farklı. Bir de en düşük banknot 1 Lei. Bu nedenle ülkede madeni para kullanımı oldukça düşük.
Ne Yenir?
Bükreş, ne yazık ki restoranlar açısından zengin bir şehir değil. Yani şehrin merkezinden biraz uzaklaştığınız zaman, yemek yemeye yer bulamıyorsunuz. Bu nedenle epey aç kalmıştık.
- Lumia 820
- ƒ/2.2
- 0.0mm
- ISO 100
- 1/0.026341
Hem Bükreş’te hem de Romanya genelinde kahvaltı için sıkıntı çekmezsiniz. Çünkü şehrin her yerinde bulunan fırınlardan simit ya da pideye benzeyen şeylerden alıp yiyebilirsiniz. Fiyatlar 1 – 2 Lei arasında değişiyor.
Romanya’nın geleneksel yemekleri Türk, Yunan, Macar ve Rus mutfaklarının karışımından oluşur. Birkaç yemek tavsiyesi vermek gerekirse:
- Chiftele: Köfte (genelde domuz etinden yapılır). Büyük ve tek bir köftenin yanında patates kızartması ve kuru fasulye ile servis edilir.
- Mititei: Adana kebabı benzeri bir yiyecek. Genelde bu da domuz etinden yapılır.
- Sarmale: Yaprak sarması.
- Ardei umpluţi: Biber dolması
- Zacuscă: Ekmek üzerine; patlıcan, domates sosu, kırmızı biber ve bazen mantarın karıştırılarak sürüldüğü bir aperatif.
- Drob: Fırında kuzu yemeği
- Ciorba: Çorba.
- Ciorbă de burtă: İşkembe çorbası
- Ciorbă de fasole: Fasulye çorbası.
- Ciorbă de cartofi: Patates çorbası.
- Ciorbă de ciocănele: Domuz bacağı çorbası 🙂
- Ciorbă de perișoare: Köfte çorbası.
- Ciorbă de peşte: Balık çorbası.
- Ciorbă de praz: Pırasa çorbası.
- Ciorbă de pui: Tavuksuyu çorbası.
- Ciorbă de oase: Kelle-paça çorbası
- Ciorbă de sfeclă: Borç çorbası
- Ciorbă de vacuţa: Et çorbası
- Saramură: Izgara ya da kızartılmış balık yemeği.
Bunlar da tatlılar:
- Cozonac (Kozunak): Ekmek tatlısı (aslen Bulgaristan yöresine aittir).
- Baklava: Söylememe gerek var mı?
- Mucenici: Ballı ve fındıklı hamur tatlısı.
Bükreş’te bulabileceğiniz yöresel yemekler bunlar. Peki bunları nerelerde yiyebilirsiniz?
- La Mama: Menüsü epey zengin bir restorant. Adres: Episcopiei St., 9
- Divan: Kahvaltı dahil her türlü yemeği bulabileceğiniz Türk restoranı. Bazı akşamlar oryantal şovlar olmakta. Adres: Franceza St., 46-48
- Cuptorul cu lemne: Uygun fiyatlı pizza restoranı. 4 şubesi bulunuyor.
- Lovegan: Vegan restoranı. Adres: Bulevardul Lascăr Catargiu Nr. 1
Şehrin merkezinde çok sayıda restoran bulabileceğinizi ancak merkezden dışarı çıktığınız zaman bu konuda sıkıntı yaşayacağınızı tekrar hatırlatayım.
Ne İçilir?
Romanya’da özellikle Belçika, Hollanda ve Alman biraları oldukça fazla tüketilir. En çok tercih edilen bira ise Tuborg‘dur. Barlarda ya da publarda ise biranın dışında vodka da sıklıkla tercih edilir. Aynı zamanda Macaristan ile birlikte ülkenin popüler içkisi %40 alkol oranıyla Palinka‘dır. Alkolsüz içeceklerden ise kahve ve soğuk içecekler içilirken, çay fazla tercih edilmez.
Bükreş’te kahvaltı için, tatlı yemek ya da kahve içmek için tercih edebileceğiniz en iyi cafeler:
- Grand Cafe Van Gogh: – Str. Smardan, 9
- Tucano Coffee: Calea Dorobantilor, 18
- Cafe Times: B-dul Decebal, 19
- Cafe & Gradina Verona: Str. Pictor Arthur Verona 13-15
ve bunlar da Bükreş’te en çok tercih edilen bar ve publar:
- Oktoberfest Pub: Strada Șelari, 9-11
- Big Mamou: Splaiul Independenței (facebook)
- Bordello’s: Strada Șelari 9-11
- Fire Club: Constantin Istrati nr. 1
- Beer O’Clock: 40 farklı bira çeşidi, Gabroveni, 4
Bükreş’te içilebilecek şeyler ve yerler bu şekilde. Ancak şehrin merkezinde (old town) çok sayıda restoran ve pub olduğunu belirteyim. Yani çok aramanıza gerek kalmayacak 🙂 Aynı zamanda yerel halk çoğunlukla futbol maçı izlerken biralarını içerler.
Gece Hayatı
Bükreş’te gece hayatı oldukça hareketli ve ucuzdur. Kişisel tavsiyem ise gezi planınızı yaparken mutlaka cumartesi gecenizi dışarıda geçirmek üzerine planlamanızdır. Çünkü Bükreş’te haftanın en kalabalık günü cumartesi geceleridir ve şehir merkezi çok kalabalık olur. Yerel insanlar, özellikle kızların çoğu her cumartesi gecesi mutlaka giyinip, süslenip püslenip bir klübe giderler. Zaten şehir merkezinde bu kadar iyi giyinmiş insanlar görünce ne dediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.
Bunlar Bükreş’in en çok tercih edilen gece kulüpleri:
- GAIA Boutique Club: Lüks bir kulüp. Normalde Bükreş’te bulunan tüm mekanlara tişört ile girebilirken, buraya giremezsiniz. Çünkü her hafta çeşitli etkinlikler yapılır. Örneğin, o gece sadece siyah giyilir, 90’lar, hizmetçi kıyafetiyle, hastane konsepti vb. etkinlikler olur. Detaylar ve adres için Facebook sayfasına bakabilirsiniz.
- Bamboo Club: Bükreş’in en popüler gece kulüplerinden birisi ve en büyüğü. Fiyatlar pahalı. Adres ve detaylar için Facebook sayfasına bakabilirsiniz.
- BOA Club: Fiyatlar yukarıdakilere oranla daha uygun. Adres ve detaylar için web sitesine bakabilirsiniz.
- Kulturhaus: Fiyat olarak şehirdeki en uygun seçenekli kulüplerden birisi. Detaylar ve çeşitli etkinlikler için facebook sayfasına bakabilirsiniz.
Alışveriş
Bükreş, kültürel anlamda popüler bir şehir olmadığı için alışveriş olanakları kısıtlı. Yani her yerde hediyelik eşya dükkanları ya da mağazalar bulunmuyor. Bunun yerine 10 adet büyük alışveriş merkezi var. Bucharest Mall ve Unirea Mall bunlardan en büyükleri. Yöresel eşyalar almak isterseniz, gezilecek yerler bölümünde bahsedeceğim Köy Müzesi‘ne giderek buradan işlemeli giyim, halı, el oyması eşyalar ya da organik yiyecekler alabilirsiniz.
Havaalanından Şehir Merkezine Ulaşım
Pasaport kontrolünü geçip, valizinizi aldıktan sonra ilk iş şehrin yerel parası olan Lei almak olsun. Ardından havalimanından çıkmadan (dış hatlar geliş) bir alt kata inerseniz, sağ tarafta bekleyen otobüsler göreceksiniz. Buradan kalkan 2 farklı otobüs var ve bileti hemen orada bulunan küçük gişeden alabilirsiniz.
- Şehir Merkezine gitmek için: 783 numaralı otobüse binmeniz gerekmekte. Bu otobüs 05:30 ve 23:00 arasında çalışıyor ve yarım saatte bir kalkıyor. Yol 19 Kilometre ve trafiğe bağlı olarak 45 dakika – 1 saat arasında sürüyor. Birçok durakta duruyor fakat muhtemelen son durak olan “Piața Unirii” de ineceksiniz. Eğer merkezi bir yerde kalacaksanız burası zaten yürüme mesafesinde olacak kalacağınız yere. En kötü ihtimalle burada zaten metro istasyonu bulunmakta. Onunla istediğiniz yere ulaşabilirsiniz.
- Şehir Merkezinden Tren İstasyonuna Ulaşım: 780 Numaralı Otobüse binmeniz gerekmekte. 16 km yol gideceksiniz ve bu da 45 dakika – 1 saat arasında sürüyor. İneceğiniz durak, son durak olan “Gara de Nord” olacak. Braşov’a gitmek isterseniz Braşov Gezi Rehberi‘ne bakabilirsiniz.
Şehiriçi Ulaşım
Bükreş’te şehiriçi ulaşım otobüs, metro ve tramvaylarla sağlanıyor. Gelişmiş bir metro ağı yok.
Bükreş’te gezilecek yerler, mavi metro hattında Piata Unirii‘den başlayarak, Aviatorilor‘a kadar olan bölümde bulunuyor. “Universitate” ise şehir merkezi oluyor. Ancak her ne kadar kısa gibi gözükse de, toplamda 7 kilometre uzunluğunda bu bölge. Tabi gezilecek yerler metronun yakınında kalmıyor. Yani çok fazla yürüyeceğinizi unutmayın.
Metroda gidiş-dönüş çift kişilik bilet 4 Lei (2.50 TL), günlük bilet 6 Lei (4) TL, 10 kullanımlık bilet 15 Lei (10 TL). İhtiyacınıza göre bu biletleri metro istasyonlarında bulunan makinalardan ya da turnikelerin girişinde bulunan gişelerden alabilirsiniz (fiyat farkı yok). Bilmeniz gereken şey, günlük bileti saat kaçta alırsanız alın, gece 12’de kullanım hakkınız dolar, ertesi güne devretmez. Aynı zamanda çoğu Avrupa şehrinin tersine, Bükreş’te turnikeler bulunur.
Otobüsü sadece havalimanına gitmek için kullandım. Çift kullanımlık (gidiş-dönüş) otobüs biletleri 7 Lei (5.50 TL). Fakat otobüs biletleri manyetik kartlar olduğu için, bilet fiyatının bir bölümü (3.70 Lei) Activ Card adında manyetik kart ücreti. Biz nasıl ilk seferde 10 Liraya İstanbulKart alıp daha sonra onu dolduruyorsak aynı sistem. O kartı alıp daha sonradan yükleme yapabiliyorsunuz. Otobüslere istediğiniz kapıdan binip, bilet makinalara bu bileti okutuyorsunuz. Bu makinalarda üzerinde 1 ve 2 yazan iki tane buton var. Eğer tek kişiyseniz 1 yazana, tek bileti iki kişi kullanacaksanız 2’ye basıp okutuyorsunuz. Ara duraklarda bilet denetleme görevlileri otobüse binip herkesin bilet basıp basmadığını kontrol ediyorlar. Eğer biletiniz yoksa ya da okutmamışsanız cezası 50 Lei.
Bükreş’te Gezilecek Yerler
Bükreş, turistik seyahat için öyle aman aman bir şehir değil. Çünkü Nikolay Çavuşesku (Nicolae Ceaușescu) döneminde (1965 – 1989) şehir büyük bir yıkıma uğramış ve tarihi dokusunu neredeyse tamamen kaybetmiş. Duruma göre bir günde bile gezilebilecek bir şehir.
Piata Revolutiei / Devrim Meydanı ve Nikolay Çavuşesku
Bu meydanın önemini anlamak için öncelikle Nikolay Çavuşesku‘yu tanımak gerekir. Çaveşesku, 1965 – 1989 yılları arasında Romanya devlet başkanlığı yapmış. Göreve gelişi ve devam eden yıllarda ise şunları yapmış:
- Romanya Halk Cumhuriyeti olan ülkenin adını Romanya Sosyalist Cumhuriyeti olarak değiştirmiş,
- Romanya’nın Varşova Paktı üyeliğini iptal etmiş,
- Sadece kendisinin beğeneceği bir “yıkma ve yeniden yapılanma” projesi hazırlatarak tüm kilise ve tarihi binaları yıktırarak, şehrin tarihi dokusunu ve doğasını yok etmiş.
- Ülke nüfusunu artırmak için kürtajı yasaklamış,
- Boşanma prosedürünü daha da zorlaştırarak sadece olağanüstü durumlarda buna izin verdirtmiş,
- Doğum kontrolünü yasaklamış,
- Sağlık sektöründeki yetersizlikten dolayı hastalara sağlıklı insanların kanlarını nakil ettirmiş ve bunun sonucunda çok sayıda kişi AIDS olmuş,
- Ekonomik kalkınma programı hazırlamış, Amerika’dan 13 milyar dolar dış borç almış ve bu parayı heba etmiş.
- Dış borcu ödemek için referandumla yeni bir yapılanmaya gitmiş ve tarım ürünlerini dışarıya ihraç etmeye başlamış ve yerli halka kalitesiz ürüleri sattırmış. Bunun sonucunda artan nüfusu besleyememiş ve ülkede büyük bir kıtlık baş göstermiş,
- Halk kıtlıkla boğuşurken ve günde sadece bir öğün yemek yerken, o Pentagon’dan sonra dünyanın 2. büyük Parlamento sarayını inşaa ettirmiş (fakat tamamlanmasını görememiş).
- Basını eline geçirmiş ve devlet televizyonlarında ülkenin durumu çok iyi olarak gösterilmiş,
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/16
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.00625
Bu ve bunun gibi daha birçok yasak daha uygulamış. 1989 yılına gelindiğinde Romen öğrenciler bu duruma dur demek için toplanmış ve hükümet karşıtı protesto gösterileri düzenlemişler. Birkaç gün içerisinde bu gösteriler artmış ve polis göstericilerin üzerine ateş açmış. Tüm bu gösterileri devlet televizyonundan “yabancı güçlere karşı ve hükümet yanlısı protesto” olarak yayınlatmış fakat halk tüm haberleri yabancı basından takip etmiş.
21 Aralık 1989 yılında burada ki Devrim Meydanı‘nda çok büyük bir halk toplanmış ve Çavuşesku burada halka bir konuşma yapmış. Ancak halk ikna olmamış ve çatışmalar devam etmiş. Kendisi bu binada kalarak gösterileri izlemiş ve ertesi gün helikopterle kaçmış. Ancak bu kaçış uzun sürmemiş ve ordu tarafından helikopteri indirtilerek yakalanıp, askeri mahkemede yargılanmış. Ardından ise idam edilerek öldürülmüş.
- Devrim Meydanı’nda yaptığı son yaptığı konuşmanın bir bölümünü buradan,
- (+18) Askeri mahkemede yargılandığı ve ardından karısıyla birlikte idam edildiği görüntüleri buradan izleyebilirsiniz.
Palatul Parlamentului / Parlamento Sarayı
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/20
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/15
Çavuşesku tarafından yapılması emredilen bu parlamento sarayı, günümüzde Pentagon’dan sonra dünyanın en büyük parlamento sarayı olmaz özelliğine sahip. 1984 yılında yapımına başlanmış ve 1997 yılında tamamlanmış. Çavuşesku 1989 yılında idam edildiği için binanın tamamlanmasını görememiş. Yerli halk komunist dönemi yansıttığı ve Çavuşesku’yu hatırlattığı için bu binayı hiçbir zaman sevmemiş.
Bina toplamda 3 milyar Euro’ya mal olmuş. Yani günümüzde inşaa maliyeti en pahalı olan bina. İçerisinde 1.100 oda varmış ve halen kullanılmayıp boş duran onlarca odası mevcutmuş. Biz gezmedik ama tur ile bina içerisi gezilebiliyor. Yetişkinler için standart tur ücreti 25 Lei (17 TL).
Arcul de Triumf / Zafer Takı
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/14
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/13
1. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybedenleri onurlandırılmak ve onları hatırlamak için 1922 yılında ahşaptan yapılmış. 1935 yılında ise şu an ki hali olan betondan tekrar inşaa edilmiş. Ancak bu yapı Paris‘te bulunan Zafer Takı’nın (Arc de triomphe de l’Étoile) neredeyse birebir kopyası. Bu nedenle Bükreş’e ‘Küçük Paris’ diyorlar.
Parcul Cişmigiu / Çeşmeci Parkı
Hemen hemen Bükreş’in merkezinde yer alan bu park 1847 yılında yapılmış. Adını ise daha önceden orada bulunan iki çeşmenin bakımıyla ilgilenen ve “Büyük Çeşmeci” olarak anılan Siulgi Dumitru-Basa’dan almış. Zamanla buranın adı halk dilinde Cişmigu (Çeşmeci) olarak değişmiş.
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/11
- 28.0mm
- ISO 100
- 1/0.016666666666667
Dinlenmek için oldukça güzel bir yer. Park içerisinde bir adet gölet bulunmakta ve burada küçük sal ya da su bisikleti kiralayarak (yarım saati 10 Lei) gezebilirsiniz. Eşi ya da sevgilisiyle gidenlere sal kiralamalarını tavsiye ederim. Biz gibi 2 erkek gidenler ise su bisikletine binebilirler. Hatta çocuğu olanlarsa çocuklarına su balonu kiralayabilirler. Park içerisinde güzel bir restoran da bulunmakta. Burada güzel bir öğle yemeği düşünebilirsiniz. Ben bu parkı çok sevmiştim 🙂
Muzeul Satului / The Village Museum / Köy Müzesi
Şehir merkezinin biraz dışında metro ile ulaşabileceğiniz bu müze, Herestrau Park adında büyük bir parkın içerisinde bulunuyor. Köy Müzesi, Romanya tarihinde 17, 18 ve 19. yüzyıllarda insanların kırsal kesimlerde yaşadıkları evleri ve kullandıkları eşyaların açık hava müzesi şeklinde sergilendiği güzel ve farklı bir müze. Evlerin çoğunun kapısı açık fakat odalara girmek yasak. Bazılarınınsa kapısı kapalı, sadece dışarıdaki camdan seyredebiliyorsunuz.
1-2 saat içerisinde gezebileceğiniz bu müzeyi görmeden dönmemenizi öneririm. Belki gittiğiniz saatlerde içeride çeşitli dans gösterilerine denk gelebilirsiniz. Hediyelik eşya satan kişiler de var burada fakat bana çok pahalı geldi herşey 🙂 Müzeye giriş ücretli fakat fiyatını not almamışım. 10 Lei diye hatırlıyorum 🙁
Grigore Antipa Museum / Antipa Müzesi (Doğal Tarih Müzesi)
Grigore Antipa, 1867 – 1944 yılları arasında yaşamış Romen bir biyolog. 1834 yılında açılan bu müzeye yaptığı katkılardan dolayı 1990 yılında müzeye kendi adı eklenmiş.
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/10
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.00625
Müzede; zooloji (hayvan bilimi), palenontoloji (fosil bilimi), jeoloji (dünyanın yapısını inceleyen bilim) ve etnograyfa (kavimleri inceleyen bilim) alanında binlerce koleksiyon sergileniyor. Antipa müzesi, Bükreş’in en iyi müzesi, alanında ise Avrupanın en iyi müzelerinden birisi olma özelliğinde. 3 Katlı ve oldukça büyük bir müze olmasına rağmen içeride kaybolmuyorsunuz. Yani “burayı daha önceden gezmiş miydim” ya da “sağdan mı gitsem, soldan mı” gibi sorular sormuyorsunuz kendinize. Dümdüz ilerliyorsunuz sürekli 🙂 Birde baktığınız bir hayvan fosili grubunun önünde bi tane dokunmatik ekran var ve onun hakkında (adı, hangi tarihlerde yaşadığı, boyutu, özelliği vb..) bilgiler yazıyor. Ancak sadece Romence ve İngilizce dili var.
Giriş ücreti 20 Lei (13 TL) ancak fotoğraf çekmek istiyorsanız 10 Lei (7 TL) daha ödemeniz gerek. Cep telefonuyla çekecek olsanız bile bu ücreti ödemeniz lazım. Küçük bir etiket yapıştırıyorlar kameranıza, onunla takip ediyorlar. Biz 2 saatte gezdik. Ancak biraz yavaş gezerseniz 5 saatte bile gezebilirsiniz 🙂
Geology Museum / Jeoloji Müzesi
Antipa Müzesi’nin tam karşısında bulunan Jeoloji Müzesi, geçmişte yaşayıp bugün nesli tükenmiş hayvanların fosillerinin sergilendiği bir müze. Yaklaşık 80.000 tane farklı çeşitte koleksiyon bulunmaktaymış. Giriş fiyatı 8 Lei (5 TL) diye hatırlıyorum, biz ücretsiz gezmiştik (o akşam müzeler bedavaydı). Zamanınız varsa gezmeyi düşünebilirsiniz. Beni çok etkilemedi ama 🙂 Hatta bir iyilik yapıp şöyle bir video paylaşayım, kendiniz karar veriniz.
National Museum / Ulusal Müze
Bir şehrin tarihini onların ulusal müzelerini gezerek daha iyi anlayabilirsiniz. Bükreş’te bulunan Ulusal müzede de Romen tarihine ait kraliyet eşyaları (kıyafet, mücevherat, fotoğraf, galeri vb.) ve arkeolojik buluntular sergileniyor. Yakın tarihe dair fotoğraflar da bulunmakta (Çavuşesku dönemi). Eklediğim fotoğraflara bakarak bazı eserleri görebilirsiniz. Giriş ücreti 25 Lei (16 TL).
Palatul C.E.C. / CEC Palace / CEC Bank
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/7.1
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.00125
Ulusal Müze’nin tam karşısında bulunan bu banka binası, 1900 yılında eklektik mimarisinde yapılmış. Ziyarete kapalı ancak çok heybetli bir görüntüsü var. Şehirdeki diğer yapıların arasında kendini hemen belli ediyor. Dışarıdan mutlaka birkaç fotoğrafı çekilmeli 🙂
Ateneum
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/16
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.0125
Dış mimarisi büyüleyici bir konser salonu. Ben giremedim ancak bir konsere denk gelirseniz kaçırmamanızı tavsiye edebilirim. Bina içerisinin çok güzel olduğunu söylediler ve biletler çok ucuzmuş.
Curtea Veche / Old Princely Court / Eski Soylu Mahkemesi
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/7.1
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.00125
15. Yüzyılda, Vlad III Dracula (Vlad Tepes / nam-ı diğer Drakula) tarafından yaptırılan bir mahkeme binası. Dönemin soylu suçluları buranın altında bulunan zindana atılıyorlarmış. Günümüzde sadece duvarları, birkaç mezar ve su kemeri ayakta kalmış. Giriş ücreti 5 Lei (3.50 TL). İçeri girmek yerine dışarıdan birkaç fotoğrafını çekebilirsiniz.
Curtea Veche Church / Curtea Veche Kilisesi
1554 yılında Kral Mircea Ciobanul tarafından yaptırılmış ve yukarıda yazdığım mahkemenin hemen yanında bulunan bir kilise. Özelliği Bükreş’te bulunan en eski kilise olması. Ziyaretim sırasında küçük bir çocuğun vaftiz edilişini izleyip videoya kaydettim. Bir bölümünü aşağıdan seyredebilirsiniz 🙂
Atatürk Anıtı ve Meydanı
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/10
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.00625
Calea Victoriei caddesi üzerinde, Devrime Meydanı’na gelmeden “Teatrul Odeon” isimli tiyatro binasının hemen önünde Mustafa Kemal Atatürk Meydanı ve burada yer alan bir adet Atatürk Büstü bulunmakta. Büst üzerinde Türkçe ve Romence olarak “Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu” ve “Yurtta Barış, Cihanda Barış” yazıyor. Büst, hemen yan tarafta bulunan “Ramada Majestic” oteli tarafından yaptırılmış. Bakımı ve temizliği ise yine onlar tarafından yapılıyor. Emin olmamakla birlikte otelin işletmecisi sanırım bir Türk. Otel çalışanları Türkçe biliyordu çünkü. 19 Mayıs gibi milli bayramlarımız ya da Atatürk’ün ölüm yıldönümlerinde büst etrafına çiçekler ve çelenkler yine bu otel tarafından konuluyor. Sadece birkaç ülkede Atatürk Büstü bulunmakta ve Bükreş de onlardan birisi. Görmeden dönmeyiniz diyeyim kısaca.
Bükreş Türk Şehitliği
Bükreş’te son gezdiğim yer Türk Şehitliği oldu. Burası Birinci Dünya Savaşı sırasında (1916), Romanya Cephesinde açılan ve 6. Kolordu’da şehit düşen askerler için yapılmış bir şehitlik. Bu cephede 42 bin kişiden 19.100 asker şehit düşmüş.
1932 yılında dönemin Bükreş Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’in girişimleriyle Bükreş’te Türk Şehitliği kurulmuş. Burada yer alan kabirlerde 935 şehit yatıyor. 400 şehidin kimlikleri biliniyor ancak 535 şehidin ise kimliği bilinmiyor ve toplu kabirlerde yatıyorlar. Yeşillikler içerisinde oldukça düzenli ve bakımlı bir şehitlik. Zamanınız varsa gidebilirsiniz. Biraz şehrin dışarısında, Parlamento Binasına 4 km uzaklıkta kalıyor.
Bükreş gezimi de bu şekilde noktalamış oluyorum. Sormak istediklerinizi aşağıda yorum olarak sorabilirsiniz. İyi gezmeler!
Bükreş'te:
-
Gezilecek Yerler
-
Ucuzluk
-
Güvenlik
-
Yerli Halkın İngilizce Seviyesi
-
Ücretsiz Wi-Fi Olanakları
-
Gece Hayatı
-
Kaç Gün Kalınır?
-
Tekrar Gidilir Mi?
-
Yeme-İçme
Özet
Bükreş ne yazık ki gezilecek fazla bir yeri olmadığı ve çok fazla aç kaldığım için beğenmediğim bir şehir oldu.
37 Yorum
yalnıs bılgı verıyorsun shengen suresı ne kadar gecerlıyse o kadar kalabılır
Selam Cüneyt. Bilgi için çok teşekkürler. Romanya ile ilgili blogdaki tüm yazıları güncelledim.
yeni gördüm rica ederim,,emegine saglık
Ulkenin yarisindan fazlasi AIDS mi olmus? bunu nerden duydun? Afrika da bile oyle birsey yok :))) Oyle bir sey yok 🙂
Doğru söylüyorsun 🙂 Hangi kafayla yazdıysam artık, teşekkürler uyarı için 🙂
Adam ulkenin yarisi derken lafin gelisi mubalaga yapmis fakat linke bakarsaniz kan nakillerinin romanyadaki aids salginina etkisinin oldugunu ntv nin sitesinde goreceksiniz. Buarada gezi notlari yararli eline saglik. http://arsiv.ntv.com.tr/news/18665.asp
Romanya güzellikleri ve eğlencesi ile gezginler için henüz hakettiği kadar keşfedilememiş bir cevher. 1 günde çıkan vize işlemleri ile de rahat seyahat edilecek ülkelerin başında geliyor.
Şahin kardeşim bilgilendirmelerinin çok faydası oldu teşekjür ederim.Eşimle karayolu ile birkaç günlüğune Bükreş’e gittik.Bazı uyarılarda bulunmak isterim otobüsle gitmek isteyenlere. Öncelikle yanınıza mutlaka yiyecek ve içecek bir şeyler alın çünkü otobüs firmalarının mola verdiği tesislerde ne temizlik ne hijyen hiçbir şey yok. İçinizin sinerek yiyebileceğiniz bir şey bulamazsınız.Fiyatlar da cabası. Işletme sahipleri de at hırsızı gibi zaten Ayrıca otobüslerin şoför mahallinde mütemadiyen sigara içilmekte onun için orta koltukları tercih etmenizi isterim.
Bükreş’te ise Murat garajının yanında bulunan Türk restoranta bizdendir diyerek sakın gitmeyin.(Türkish classis) Aksi halde hiçbir özelliği olmamasına rağmen çok pahalı rakamlarla yemek yeme ihtimaliniz çok yüksek.Old town’da bulunan Türklerin işlettiği fiyat kalite dengesinin yeterli olduğu Dristol cafe’yi öneririm… Şimdilik yazacaklarım bu kadar eğer sorularınız olursa memnuniyetle cevaplandırmaya hazırım..
Merhaba, yazıya katkılarınız için çok teşekkür ederim.
Cok guzel ve yararli bir anlatim olmuş. Emeginize saglik, bahsettiginiz tum yerlere ugrayacagim.
Merhaba;
Faydalı paylaşımlarınız için öncelikle çok teşekkür ederim. 2 küçük çocuğumuz ve eşimle birlikte 22 nisan 13.00 gibi merkezde olacağız. Gün boyunca yani akşam 8 e kadar mesela, Bükreşi ve bahsettiğiniz yerleri gezebilir miyiz?
2. sorum Ertesi gün Braşov merkezini ve Bran kalesini görmeyi planlıyoruz.Kaç saat yeterli olur? akşamında tekrar Bükreşte kalıp, bir sonraki gün 12de iaşi şehrine uçacağız.
son olarakta taksi ücretleri ne kadar? mesela braşov-bran kalesi arası?
henri havalanı ve bükreş şehir merkezi arası gibi. Teşekkür ederim.
Merhaba. Bükreş’te 13:00 – 20:00 arasında sadece kaleyi ve çevresini gezebileceğinizi düşünüyorum. Zaten en önemli yerler kale içerisinde bulunuyor. Braşov merkezi için 3-4 saat, Bran kalesi için 2 saat yeterli olur. Taksi fiyatı hakkında maalesef bilgim yok. Ancak hem bu kadar kısa sürede hem de iki çocuğunuzla gezmek çok akıllıca hareket olmayacaktır bana göre. Bu onlara işkence gibi gelebilir. Tabi yinede siz bilirsiniz, iyi seyahatler dilerim 🙂
çok bilgilendirici tşk ler
Aydınlatıcı faydalı bilgiler içeren bir yazı olmuş.Teşekkür ederim.
Yarın Bükreş’e gideceğim ve çok faydalı olacak tavsiyeleriniz. Teşekürler
TEŞEKKÜRLER
İyi gezmeler 🙂
çoook çook teşekkür ederim. bende bu hafta 3 günlük gezi için gedeceğim. sizin gezdiğiniz yerlere uğramaya çalışacağım…siz bu kadar yeri gezerken ulaşımı nasıl yaptınız . bundan bahsetmmemişsiniz..
Selam Emin. Metro kullanmıştım.
teşekkürler gidiyorum bilğilerinizden yararlanacağım.
İyi yolculuklar 🙂
Çok gūzel bir yazı olmuş, teşekkūrler
Öncelikle yazınız için teşekkür ederim. Fazlasıyla ayrıntılı ve bilgi verici olması bizler için oldukça önemli. Benim sorum ise döviz ile alakalı? Romanya’ya Türk Lirası ile gidersem, döviz benim için sıkıntı oluşturur mu? Eğer olmazsa parayı Türkiye’de çevirip mi gideyim?
Ben Euro alıp gidiyorum şahsen. Böylesi daha temiz ve sorunsuz oluyor.
Çok açıklayıcı bir yazı olmuş, emeğinize sağlık 🙂
Merhaba,
18 Kasım’da arkadaşlarımızla Bükreş’e gideceğiz. Yazınızı çok faydalı buldum. Notlar aldım. Sizin aksinize ben niyeyse çok seveceğim gibi geliyor Bükreş’i. Elinize sağlık. Teşekkür ederim.
Merhaba; Teşekkür ederiz. Benim anladığım, bu kadar benzin yakmaya değmez. (Şehitlik hariç)
merhaba, aktardıklarınız için öncelikle teşekkürler.
tek başıma -kadın olarak- 18:00-21:00 arası rahatça gezebileceğim bir şehir mi?
Şehir merkezinde sorun olmaz 🙂
Merhaba,
Bükreş hakkında gördüğüm en kapsamlı ve en güzel yazı oldu bu. Teşekkürler.
2 arkadaş haftasonu için gezmeye gidiyoruz. Club kültürümüz yok fakat Bükreş’e gittiyseniz mutlaka görün diyorlar.
Herhangi bir club a girerken giyim konusuna dikkat ediyorlar mı? Yoksa spor ayakkabı gömlek sweatshirt tarzı şeylerle giriş yapabiliyor muyuz?
Bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim, iyi günler dilerim.
Giyim konusuna takılacak yer olduğunu sanmıyorum. Varsa da gitmeyin zaten 🙂
teşekküretmek az gelir bence…çok güzel anlatmışsınız…Çavuşesku bana şu anki güncel birini hatırattı:))) Sonu benzemesin ama…idama karşıyım, kim olursa olsun…Atatürk büstü ile gurur duydum, şu karışık günlerde, ülkemde, bu güzel insanın, ATA mızın kıymetini bilmeyenlere bu büstü göstermek lazım…Şehitlerimiz için -özellikle kimliği belirsiz olanlara- bir fatiha okudum…gidersem şehitliği ziyaret edeceğim…Sevgiler
2 günlüğüne geldim.
Sizin yazının ve yorumlarınızı okudum.
Metindeki samimiyet ve kullandığınız özenli dil için teşekkür etmek istedim.
Selamlar 🙂
Çok güzel bir gezi yazısı olmuş, B ükreş’e gitmeden önce aydınlanmış oldum, yalnız şu kıro yurdum erkeği abazanlığından ne zaman kurtulacaksınız anlamıyorum. ‘Cumartesi günü kızlar giyinip süslenip dışarı çıkıyormuşmuş’ bizim erkeklerimizin abazanlığı 2000’li yıllarda bile bitmiyor sizi geliştiremiyoruz ne yazıkki..
Yazı için teşekkürler…
Selam Aslı. Bahsettiğin abazanlık sadece bize özgü bir şey değil, tüm erkekler aynıdır. Bunu dünyanın her milletinden insanla muhabbet etmiş biri olarak söylüyorum. Ayrıca Türk erkeklerini geliştirebilmek için önce kendinizi geliştirmeniz lazım bence 🙂 Yorum için teşekkürler.
Merhaba ben romanya vizesi icin basvurdum ve 11 gunluk bir vize aldim
29 undan basliyor pasaportta ve biletimi o gune aldim ama biri dedi ki 1 gun beklemen
Gerekiyor sizce de oylemi ? Vizemin yazildigi gun cikarsam problem olur mu ?
Merhaba, beklemenize gerek yok. İlk defa duydum öyle bir şey 🙂