Tarihi İpek Yolunun önemli şehirlerinden biri olan Şeki; etrafını çevreleyen yemyeşil ormanlar ve gezilecek tarihi yerleriyle Azerbaycan turizminde her geçen yıl adını daha fazla duyurmaktadır. Bu yazımda özellikle Şirvanşahlar döneminden kalma tarihi yapılarıyla dikkat çeken Şeki ve çevresinde gezilecek yerleri bulabilirsiniz.…
35 gün süren InterRail seyahatimde İspanya’nın tüm popüler ve turistik şehirlerini gezdikten sonra son durağım Madrid olmuştu. Özellikle Barcelona başta olmak üzere Endülüs bölgesinde bulunan şehirlerin ardından (Sevilla, Granada ve Cordoba), Madrid ile beklentim epey yüksekti ancak hiç tahmin ettiğim gibi bir şehirle karşılaşmadım. Beklentilerimin epey altında kalan Madrid ile ilgili gezi notlarımı bu yazımda bulabilirsiniz.…
Portekiz’in Büyük Lizbon bölgesinde bulunan Sintra, yüksek tepelerin ortasına kurulmuş ve özellikle 19. yüzyılda başlayan “romantizm” akımına göre yapılmış ev ve sarayların bulunduğu, aynı zamanda UNESCO kültür mirası listesinde yer alan bir şehirdir. Bu yazımda Lizbon’a trenle 45 dakika mesafede bulunan ve bana sorarsanız Portekiz’de gezilecek en güzel şehir olan Sintra ile ilgili notlarımı okuyabilirsiniz.…
Genelde gezi yazılarımın ilk paragrafına o şehri kısaca özetleyerek başlıyorum. Ancak bu sefer havadan sudan konuşmak istiyorum. Çok iyi hatırlıyorum, InterRail seyahatime çıkmadan yani yaklaşık 25 gün önce İstanbul’da hava çok soğuktu ve bir gece önce kalın yorganla yatmıştım. Eğer ev yerinde duruyorsa döndüğüm zaman yatağın üzerinde serili o kalın yorganı göreceğim… Neyse, seyahatim İtalya’da başladı ve İtalya çok sıcaktı, Fransa ise tam tersi çok soğuktu ve hasta oldum. Sonrasında İspanya’nın Endülüs bölgesine indim hava 40 derece, dışarıda yürünmüyor, o derece. Bu paragrafı ise…
Sevilla denilince aklıma nedense hep 2008 yılı Şampiyonlar Ligi’ndeki o tarihi maç geliyor. Evet, 3-2 biterek uzatmalara giden ve penaltılarla kazandığımız o maç. Tarihimizde yakaladığımız en büyük başarı… Valencia’dan trenle “Sevilla Santa Justa” tren istasyonuna gelirken de aklımda hep o tarihi maç vardı. Tren istasyonuna geldim, en yakın metroya yürürken o da ne? Sol tarafta Roman Sanchez Stadyumu. Dönüp şöyle bir baktım, demek Deivid o 2 golü burada atmış, Edu penaltıyı burada kaçırmış, Volkan maçta 2 hatalı gol yemiş ancak penaltılarda 3 topu da çıkarmayı başarmıştı. İçimden Fenerbahçe…
Gerek internet üzerinden, gerekse yakın çevremden “hangi ülkeye gitsem” şeklinde sorular geliyor bazen. Ben de eğer gitmediysen Berlin‘e git diyorum. Ancak gelen tepkilerden anladığım kadarıyla herkes Berlin’e antipatik yaklaşıyor. Çünkü orada çok sayıda Türk yaşadığını bildiği için kimseye ilgi çekici gelmiyor. Ancak Berlin, her konuda Avrupa’nın en önemli 3 şehrinden birisidir. Tarihi, sanatsal etkinlikleri, müzeleri, gezilecek yerleri, gece hayatı, yeme-içme kültürü ve alışveriş olanaklarıyla dolu dolu bir şehirdir. 3 gün kaldığım Berlin’de gezilecek yerler ve şehirle ilgili gezi notlarımı okuyabilirsiniz.…