İzmir’de yaşadığım kısa süre içerisinde birkaç antik şehir gezme fırsatım olmuş ve bu süreçte bir şeyin farkına varmıştım: “Geziyor ama anlamıyordum“… Çünkü açıklamasını okuduğum bir şeyde çok fazla teknik terim yer alıyor ve ben bunları anlamıyordum… Neydi bu İyon düzeni, nef ne demekti, ızgara planı ne oluyordu?… Hal böyle olunca başta teknik terimler olmak üzere antik şehirlerde yer alan yapılarla ilgili detaylı bir araştırma sürecine girdim. Bu yazımda en basit haliyle antik şehirlerde yer alan yapıların genel özelliklerine değineceğim.
Giriş
Antik Çağ Mimarisi’nin başlangıcı MÖ 750 ile Roma’nın Hristiyanlığı kabul ettiği tarih olan MS 330 yılı arasını kapsamaktadır (pek çok tarihçiye göre değişiklik gösterir). Bu süreçte bulunduğumuz coğrafyada pek çok farklı kavim yaşasa da, mimari yapıların tümü Antik Yunan ve Roma Mimarisi olarak adlandırılmaktadır. Ben bu yazıda Antik Yunan Mimarisi’ne değineceğim. Çünkü genel olarak Roma Mimarisi’nde kullanılan teknikler Yunan Mimarisi’nden esinlenilmiştir. Roma genel olarak su kemerleri, hamamlar, tuvaletler ve kanalizasyon sistemlerini gelişmiştir.
Hızlı Bilgiler
- Antik Yunan Mimarisi’nde en önemli yapılar tapınaklardı. Bunların dışları süslü ve gösterişli, içleri ise bir o kadar sadeydi.
- Tüm yapılar “yük” ve “taşıma” esasına dayanırdı. Yani kullanılan her bir parçanın belli bir amacı vardı.
- Yapı malzemesi olarak en çok kullanılan şey mermerdi (Roma’da beton kullanılırdı).
Mimari Düzenler
Antik Yunan Mimarisi stil olarak 3 ana bölüme (düzene) ayrılıyor. Bunun alt türevleri bulunsa da, günümüzde en çok 3 düzen üzerinde durulmaktadır.
1- Dor Düzeni (Dorik / Doric)
Dor düzeni Antik Mısır’dan esinlenerek günümüze kadar ulaşmış en eski düzenlerden biridir. Basit ve oldukça sadedir. Yunanistan’a ulaşmasının ardından koloniler aracılığıyla Sicilya ve Güney İtalya’da oldukça fazla kullanılmıştır.
Hera Tapınağı, dünya üzerinde en iyi korunmuş antik dönem eserlerinden biridir. Mimari detayları ise şöyledir…
Tapınağın üst bölümünden devam edelim.
Alınlığın bulunduğu bölümde heykeller yer alırdı. Saçaklık ise Friz ve Sütun Baş Tabanı olarak iki bölümden oluşur:
Ve friz…
Triglif’ler 3 adet çıkıntılı yivlerdir. Hizalama olarak sütunların tam üzerinde ve ortasında yer alırlar. Metoplar ise küçük heykellerin yer aldığı bölümdür.
Geldik sütunlar ve başlıklarına…
- NIKON D7000
- ƒ/7.1
- 24.0mm
- ISO 200
- 1/0.0015625
Öncelikle Dor düzeni sütunları (tarihçiler şaft diyorlar), aşağıdan yukarıya doğru incelerek devam eder. Yani silindir şeklinde değildir.
Bunun belli bir amacı vardır. Dor düzenindeki yapıları çok ağır oldukları için (alınlık, friz, sütun tabanı vb.), sütunlar yeterince büyük yapılamamaktadır. Ancak Yunanlı mimarlar bunları olduklarından daha büyük gösterebilmek için böyle bir yöntem seçmişlerdir. Yani insan gözü uzaktaki nesneleri küçük gördüğü için, bu yapıya bakıldığında üst kısmı alt kısma göre daha küçük gözükecek ve böylelikle yerden daha yukarıdaymış hissi uyandıracaktır. Dahice 🙂
Antik dönemde sütunlar tek seferde yapılmıyordu elbette. Kırmızıyla işaretlediğim yerler, bunların ayrı ayrı yapılarak üst üste konulduğunu bize anlatıyor 🙂
Bir tapınağın hangi mimari düzende yapıldığını anlamanın en iyi yolu sütun başlıklarına bakmaktır. Yani Hera Tapınağı Dor düzeninde yapılmıştır.
2- İYON (İON / İYONİK)
Dor düzeni batıda oldukça yaygın olarak kullanılmıştır. Anadolu’da ise sıklıkla iyon mimarisi kullanılmıştır. Yani Türkiye’de gezeceğiniz antik şehirlerde bulunan yapılar çoğunluğla iyon düzeninde yapılmıştır.
İyon düzenini Dor düzeninden ayıran birkaç özellik vardır.
- Alınlık bölümü aynıdır.
- Saçaklık bölümünde yer alan frizde, triglif ve metop yoktur. Buralarda baştan sona devam eden heykel kabartmaları veya süslemeler bulunur.
- Sütunları daha uzun, daha ince ve silindir şeklindedir.
- Sütun başları sarmal şeklindedir (volüt).
- Sütunların tabanı bulunmaktadır.
Şimdi ikisini karşılaştıralım.
İon için kadın gibi ince ve zarif derler 🙂
3- Korint Düzen
- DSC-W55
- ƒ/5.2
- 18.9.0mm
- ISO 100
- 1/0.00125
Korint düzen ile İon’u ayıran tek şey sütun başlığıdır. Korint’in sütun başlıkları yaprak (kenger yaprağı) şeklindedir.
Efes’i ziyaret ettiyseniz Hadrian Tapınağı’nı mutlaka görmüşsünüzdür. Şimdi onu inceleyelim.
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.0025
- Sütun başlıkları bu yapının Korint mimarisinde olduğunu gösteriyor.
- Sütunlar (şaftlar) orjinal değil, sonradan yapılmışlar 🙂
- Alınlık’ta yer alan frizleri farkettiniz mi? Orada Efes’in kuruluş öyküsü anlatılıyor.
- Tapınağın üst kısmında bir kemer yer alıyor ki bu Roma döneminde inşaa edildiğini gösterir. Tam ortasında ise bir kadın heykeli (şans Tanrıçası Tike) bulunuyor. Buna mimaride “kilit taşı” deniliyor. Eğer onu sökerseniz, tüm kemer çöker.
Tiyatrolar
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.005
Antik Yunan ve Roma döneminde tapınakların ardından en önemli yapılar tiyatrolardı.
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/10
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.0025
Antik Yunan mimarisinde yapı teknikleri fazla gelişmediği için, yukarıda yer alan örnekte olduğu gibi tiyatrolar dik yamaçlara yapılırdı. Roma’da ise bu sistem geliştiği için doğal bir yamaca ihtiyaç duyulmazdı. Roma tiyatrolarının üstü kapanabilir ve giriş çıkışlar farklı bölümlerden yapılırdı… Antik Yunan’da ise bu imkanlar bulunmazdı.
Ek bilgi olarak Antik Yunan döneminde edebi-felsefik eserler sergilenirken, Roma döneminde eğlence amaçlı şovlar düzenlenirdi. Yunanistan’dan çok sayıda filozof çıkmasının sebeplerinden biri bu olabilir diye düşünüyorum 🙂
Polis
Antik Yunanistan’da “Polis” devlet şehri demekti. Yani küçük devletçiklerdi. Sahipleri ise Demos’lar, yani halktı. Kişi bir polise göçemez veya katılamazdı. Onun üyesi olarak doğardı. Örneğin Atina bir polisti, Sparta da aynı şekilde…
Antik Yunan Şehirleri
Antik Yunan şehirlerini belirleyen 4 unsur vardır.
- Akropolis: “Yukarıda bulunan şehir” anlamına gelir.
- Agora: Ticari pazar yerleridir. Halkın alışverişlerini yaptıkları yerlerdir.
- Konut Alanları: İnsanların yaşadıkları bölümlerdir 🙂
- Nekropolis: Ölülerin gömüldüğü mezarlardır.
- Sony Alpha DSLR-A390
- ƒ/8
- 150.0mm
- ISO 100
- 1/0.001
Krallar, yöneticiler ve şehrin ileri gelenleri akropollerde yaşarlar, kamu binaları ve tapınaklar burada yer alırdı. Doğal bir düzlük oldukları için savunması kolaydı.
Diğer şehir unsurları ise şunlardır:
- Stadyumlar: Spor müsabakalarının yapıldığı yerlerdir.
- Odeon: Konser binalarıdır.
- Buleuterion: Kent meclisinin toplandığı binalardır.
- Gymnasium: Gençlerin spor müsabakalarına hazırlandıkları yerlerdir.
- Arenalar: Roma dönemi şehir yapılarından biridir.
Bilgi Notu: Efes Antik Şehri’nde hem Antik Yunan, hem de Roma dönemi için önemli binaların tamamı yer almaktaydı. Bunların tamamını ziyaret ettiğinizde görebilir veya Efes Antik Kenti yazımı okuyabilirsiniz.
Antik Yunanistan ve Roma döneminde şehircilik anlayışı günümüzden farksızdı. Evler ve sokaklar “ızgara (grid) planı” denilen plana göre yapılırlardı.
Antik Yunan Evleri
Antik Yunanistan’da evlerin büyük çoğunluğu taş, ahşap ve kil tuğlalarıyla yapılmıştı. Çatılarında kerpiçten yapılmış kiremitler bulunurdu. Zengin ailelerin evlerinde yatak odası, mutfak, erkeklerin misafirleri için özel yemek odası, kadınların kendilerine özel bir oda, tuvalet/banyo ve mutfak bulunurdu. Ayrıca hepsinde avlu yer alırdı. Çocuklar burada oynar, yemekler yaz aylarında burada pişerdi. Haremlik-Selamlık sistemi ve ataerkillik Antik Yunanistan’da yaygındı.
Ancak Sparta’da evler ve günlük yaşam diğer Yunan polislerinden farklıydı. Çünkü Spartalı’lar savaşçı bir topluluk oldukları için erkekler barakalarda yaşar, kadınlar evlerinde otururlardı. Kadın kocasını görmek istediği zaman barakaya gider, ancak erkek eve gitmezdi. Erkek çocuklar ise belli bir olgunluğa eriştiklerinde evden ayrılarak barakalara giderlerdi.
Özet
Antik Yunanistan dünyanın en büyük medeniyetlerinden birisiydi. Bu yazımda bahsettiğim mimarlık alanı Yunanlıların insanlığa kazandırdığı şeylerden sadece birisiydi. Bilim, felsefe ve matematik ile oldukça ilgilenmişlerdi. Hatta alfabenin gelişiminine katkıları oldukça büyüktür. “Alfabe” kelimesi bile Yunan alfabesinin ilk iki harfi olan “alfa” ve “beta“dan gelmektedir. Bu denli tarihe damgasını vurmuş bir medeniyetin mimarlık alanıyla ilgili söylenecek elbette daha çok fazla şey var. Sadece bu kadarı yeterli olamaz 🙂 Ancak en azından artık antik şehir gezerken nelere bakmanız gerektiğini biliyor olacağınıza eminim. Saygılar, sevgiler…
11 Yorum
10 numara yazı olmuş. Aklıma takılan bazı detaylar oturmuş oldu. Teşekkürler.
Şahin bey merhaba sayfanızdaki bilgilendirmeler için öncelikle çok teşekkür ederim. Bir konuda bilginize başvurmak istiyorum. Benim yeşil pasaportum var. Yunanistana giderken pasaporta çıkış mührü almadan yunana giriş yaparsak ne olur. Girişimize müsade edilmez mi yoksa bir arkadaşımdan duyduğuma göre resmi tr den çıkış görülmediği için sadece ceza kesip ülkeye girişe izin veriliyor mu
Damgaların pek bir önemi yok. Zaten zamanla siliniyorlar. Önemli olan bilgisayara işlenmesi ki onu yapmadan pasaportunu vermezler zaten.
Gerçekten detaylı ve herkesin anlayacağı bir yazı olmuş. Görsellerle desteklemen harika. Bir mimar olarak kesinlikle hakkını verdiğini söyleyebilirim. Bu yazıyı okuyan herkes artık antik kent gezilerinden daha fazla keyif alacak. 🙂
coooooooook coooook sagolun…ben yabanci oldugumu ragmen coook guzeelll anladiimmmmmmm.yazi olarak cok guzelllllllll <3 <3
Teşekkürler Seleha 🙂
Bu faydalı yazı için çok teşekkürler!
selam,yazınız çok güzel olmuş. Almanca arkeoloji bölümündeyim türkçelerini okumam çok iyi oldu 🙂
Sizin yazınız benim tarihsel bakış açımı olumlu yönde etkiledi ..
Teşekkür ederim. ..
Başarılarınızın devamını dilerim..
Sütun düzenlerinde Tuscan ve composite düzenlerini atlamışsın ustam. 5 temel düzen tuscan,dor,ion,korint ve composite
Müthiş bilgiler .. Teşekkür ediyorum.