Dubrovnik Gezi Rehberi

Dubrovnik, Hırvatistan’ın en güneyinde bulunan ve ülkenin turizm yükünü çeken şehridir. Özellikle Game of Thrones dizisinin bazı sahnelerinin burada çekiliyor olmasından dolayı son yıllarda turist sayısında ciddi artış yaşamış ve popülaritesi artırmıştır. Merak edip biraz turist sayılarına baktım, 2014 yılında 813.363 yabancı turist Dubrovnik’i ziyaret etmiş. Bu sayı bir önceki yıla göre %13, ondan önceki yılsa %10 oranında artış göstermiş. En çok ziyaret edenlerse İngilizler, sonrasında Amerikalı’larmış.

Tarihi

Dubrovnik’te yaşam tarih öncesi dönemde, Laus adında bir adada başlamış. O dönemde bugünkü adı Cavtat olan ve Dubrovnik’in hemen yanında yer alan şehirde büyük bir Yunan yerleşkesi bulunuyormuş.

  • 7. YüzyılSlav saldırıları sonucu yerle bir olmuş.
  • 9. YüzyılBizans İmparatorluğu’nun bir parçası haline gelmiş.
  • 1205Venedikliler’in eline geçmiş.
  • 1296Büyük bir yangın sonucu şehrin tamamı yanmış, ardından tekrar inşaa edilmiş.
  • 1358Macaristan Krallığı ile bir anlaşma imzalanmış ve uzun yıllar serbest bölge olarak kalmış.
  • 13 – 16. YüzyılDeniz ticaretinde çok önemli bir konuma gelmiş, Osmanlı ve Asya ülkeleriyle ticaret yapılmaya başlanmış.
  • 1404Adriyatik Denizi’nde kontrolü elinde bulunduran Osmanlı Devleti’ne yıllık vergi ödemeye başlamış.
  • 1667Bu sefer büyük bir deprem yaşamış ve şehrin yarısından çoğu yıkılmış.
  • 1804Osmanlı’nın gücünün yavaşlamasının ardından yıllık vergi ödemeyi kesmiş.
  • 1806 – 1808Napolyon tarafından fethedilmiş.
  • 1815Avusturya – Macaristan İmparatorluğu’na katılmış.
  • 1. Dünya SavaşıSıbristan Krallığı’nın bir parçası olan Hırvatistan’a katılmış.
  • 2. Dünya SavaşıYugoslavya’ya bağlanmış.
  • 1991 – 19927 ay süren savaş sonucu Yugoslavya’dan ayrılarak Hırvatistan’a katılmış. Savaş sonucu şehrin bazı bölümleri zarar görmüş.

Dubrovnik Hakkında

Şehrin kısa tarihinden bahsettikten sonra gelelim ne olduğuna. Dubrovnik, 40 binden fazla kişinin yaşadığı küçük bir şehir aslına bakarsanız. Dünyanın en iyi old townlarından (eski şehirlerinden) birine sahip olan şehir UNESCO kültür mirası listesinde bulunuyor. Eğer şehre Hergec Novi – Kotor (yani Karadağ) yönünden karayoluyla geliyorsanız, old town manzarası yukarıdan görecek ve ilk bakışta aşık olacağınıza eminim. Ben sabah saatlerinde henüz uyukumu alamamış ve tek gözüm kapalı şekilde Kotor’dan Dubrovnik’e gelirken bu manzarayı gördüm ve resmen bayıldım. Uyku, yorgunluk falan kalmadı görünce.. Manzara beni kendime getirdi resmen 🙂

Tam olarak böyle bir manzara..

Şehirdeki otobüs terminali ve deniz limanı yan yana bulunuyor. Otobüs otogara yaklaşırken limanda demirlemiş dev gibi gemileri görünce bir kez daha gözlerimi old town’da olduğu gibi faltaşı gibi açarak seyrediyorum. Bu noktada anlıyorum ki burayı çok sayıda turist günübirlik olarak turlarla (otobüs/gemi) ziyaret ediyor.

Dubrovnik’te çok sayıda otel/hostel/guest house bulunuyor ancak bunlar gelen turist sayısını karşılamakta bazen yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle fiyatlar oldukça pahalı. Şehrin Old Town bölgesinde fiyatlar zaten pahalı ve kalacak yer bulmak epey sorun. Bu nedenle otogar yakınında çok sayıda kalınabilecek alternatif bulunuyor ve fiyatlar bir nebze olsun daha uygun. ANCAK Dubrovnik ile ilgili bilmeniz gereken temel şey merdivenler!

Ucu bucağı belli olmayan bir merdiven..

Yukarıdaki sadece küçük bir örnek. Fotoğraf belli olsun diye merdivenin yarısından çektim. Yani gördüğünüz kısmının bir yarısı da aşağıya doğru devam ediyor 🙂 Bundan bahsetmemin nedeni kalacağınız yeri çok iyi seçin ve mutlaka yorumları okuyun. Çünkü tepelerde çok sayıda otel/hostel bulunuyor ve merdivenleri çıkması tam bir işkence.. Hele sıcaklık 36 derece ise yandınız!

Gezilecek Yerler

Dürüst olmak gerekirse Dubrovnik’te gezilecek fazla bir yer bulunmuyor. Ancak bozulmamış old town bölgesi ve burada bulunan cafe/restoranlarla her gelenin bir daha gelmek isteyeceği bir şehir bana sorarsanız. Old town bölgesinde bulunan önemli yerleri gezmek için birkaç saat yeterli oluyorken, eğer sokakları dolaşırken kaybolmayı ve farklı açılardan mimari fotoğraflar çekmeyi seven biriyseniz çok daha uzun süre burada vakit geçireceğinize inanabilirsiniz. Şehir aynı zamanda old town bölgesinin yakınlarında ücretsiz bir halk plajına ve 4 tane adaya sahip. Bu nedenle kültür ve deniz turizmi için oldukça elverişli.

Şehre geldikten sonra kalacağınız otel/hostel ya da turist infolardan mutlaka bir adet şehir haritası alınız. Dubrovnik belediyesi turizme ciddi derecede yatırım yaptığı için harika bir turist haritası hazırlamış. Açıkçası şimdiye kadar gördüğüm en başarılı şehir haritalarından biriydi.

Pile Gate

Old Town bölgesinin etrafı 12 ve 17. yüzyıllar arasında yapılan 2 kilometre uzunluğundaki surlarla çevrili. 14 gözetleme kulesi ve 120 tane (savunma amaçı) top bulunuyor. Eğer şehrin tarihini okumuş ve aklınızda bir şeyler kalmışsa, surların yapıldığı/genişletildiği/güçlendirildiği dönemin herhangi bir krallığa bağlı olmadan, özgür biçimde yaşadığı döneme denk geldiğini farketmişsinizdir..

Eğer surların üzerine çıkmak istiyorsanız Pile Kapısından girdikten sonra hemen sol tarafta surlara çıkış yerini göreceksiniz. Ancak fiyatı 100 HRK yani 40 TL. Ben pahalı bulduğum için çıkmadım, size kalmış. Gördüğüm kadarıyla ise şehre gelen turistlerin çok az bir bölümü surlara çıkıyor.

Güncelleme: 100 HRK, 2015 yılındaki fiyatıydı. 2019 için fiyat 200 HRK, yani 180 TL gibi bir fiyat.

Pile Gate

Old Town’a girebilmek için 3 kapı bulunuyor. Pile, Ploce ve Buza kapıları. Bunlardan en popüler olanı ve herkesin giriş yaptığı Pile Kapısı yani fotoğrafta gözüken kapı. Burada aslında savunma amaçlı iki kapı ve iki köprü bulunuyor. Birisi taş köprü, diğer ise fotoğrafta gözüken ve kapanabilen ahşap köprü. Kapının yapılış tarihi 1471..

Placa (Stradun)

Pile Kapısından içeriye girdikten sonra uzun ve dümdüz bir sokak bizi karşılıyor, Placa Sokağı. Sokak üzerinde dikkatimizi çeken ilk şey kesinlikle kalabalık oluyor. Burası old town bölgesinin tam ortası ve en kalabalık yeri. Sebebi ise sokağın dümdüz olması. Eğer buradan sağa ya da sola devam ederseniz epey dik merdivenleri çıkmak durumunda kalıyorsunuz. Neredeyse tüm Dubrovnik’in en düz yeri burası 🙂 Bu nedenle pek çok kişi burada vakit geçiriyor.

Placa Sokağı üzerinde çok sayıda restoran bulunuyor ancak en çok iş yapan yerler kesinlikle dondurmacılar 🙂

Orlando Sütunu ve St. Blasie Kilisesi
Sponza Sarayı (1522)

Placa Sokağı’nın sonunda bir adet çan kulesi, Orlando Sütunu (1950) ve Sponza Sarayı bulunuyor.

Rector's Palace / Rektör'ün Sarayı

Sokağın sonundan sağa döndüğümüz zaman karşımıza Rektör’ün Sarayı çıkıyor. Burası şehrin özgür olduğu Ragusa Cumhuriyeti döneminde yapılmış ve rektörler tarafından kullanılmış. Bina son halini 1667 yılında almış ve bugün tarih müzesi olarak hizmet veriyor.

Eski Liman

Rektör’ün Sarayı’nın arka tarafında küçük bir liman bulunuyor. Dinlenmek ve kalabalıktan kurtulmak için çok güzel bir yer 🙂

Old Town’da görülecek önemli yerler bu kadar (7 adet kiliseyi saymazsak). Buradan sonrası tamamen size kalıyor..
Old Town'da boş bir sokak..

Old Town bölgesindeki sokakları dolaşıp kaybolabilir ve çeşitli açılardan sokakları / manzarayı fotoğraflayabilirsiniz.

Manzara..
Cafe / Restoran

Ya da duruma göre cafelerde ya da restoranlarda oturarak bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Restoranlardaki menüler pizza ağırlıklı ve en düşük margarita pizzalar 65 Hırvat Korunası’ndan (HRK) başlıyor. O da 25 TL’ye tekabül ediyor. Gördüğüm kadarıyla en ucuzu bu.

Game of Thrones Souvenir Shop

Old Town bölgesinde çok ama çok sayıda restoran, cafe ve olmazsa olmaz hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Benim souvenir shoplarla pek işim olmadığı için çoğuna bakmıyorum ancak Game of Thrones ile ilgili olanlar dikkatimi çekiyor ve girip inceliyorum..

Game of Thrones

Dubrovnik’i ziyaret eden turist sayısının son yıllarda %10 artmasının temel sebebi hiç şüphesiz Amerikan HBO kanalında yayınlanan Game of Thrones dizisinin bir bölümünün burada çekiliyor olması. Pek çoğunuz zaten biliyorsunuzdur ancak dizideki King’s Landing yani 7 krallığın yönetildiği yer burası oluyor. Tabi uyanık turizmciler boş durmuyor ve dizinin bazı sahnelerinin çekildiği yerlere tur düzenleyerek gezdiriyorlar. İlk başta anlattığım Pile Kapısı’nın önünde çok sayıda stand bulunuyor, ilginizi çekerse katılabilirsiniz.

Game of Thrones Souvenir Shop

Uyanık turizmcilerin bazıları da dükkanlarında Game of Thrones ürünlerini satıyorlar. Ancak fiyatlar hiç de uygun değil. Tişörtler tam 32 EURO! Bardaklarsa 50 TL civarı.. Görevliye satılan ürünlerin çok pahalı olduğunu söyledim ve bana hepsinin orjinal olduğunu yani HBO tarafından satılan lisanslı ürünler olduğunu söyledi.

Tyrion Lannister aslında Etnografya Müzesinden çıkıyor 🙂 Dizide burası genel ev.
St. Dominika Sokağı - Dizideki pazar sahneleri burada çekiliyor..
The Red Keep GoT
The Red Keep Dubrovnik
8x5'te ilk yakılan binalardan birisi.

Hangi açıyla nereden çektiklerini bilmiyorum ancak kubbeden anlayabilirsiniz 🙂

Orlando Sütunu ve St. Blasie Kilisesi
Placa Sokağı
Placa Sokağı
Placa Sokağı ve sonunda yer alan kilise.

8×5’te çalan çan en sonda gördüğünüz kilisenin çanı 🙂

Cersei Utanç Yürüyüşü
Cersei Utanç Yürüyüşü
Cersei Utanç Yürüyüşü'nün çekildiği merdivenler

Game of Thrones’la ilgili bölümü son bir kaç cümleyle bitireyim. Dizi çekimlerinin yapıldığı sırada setten çok fazla fotoğraf göremiyorduk. Normalde binlerce kişinin çalıştığı ve halka açık yerlerde çekilen sahneler için bu pek alışılageldik durum olmasa gerek. Bunun önlemini almak için setten fotoğraf/video sızdırmanın cezası 250 bin dolar olarak belirlenmiş. Ayrıca çekimlerin yapıldığı yerler bir kaç günlüğüne ziyarete kapatılıyormuş. Örneğin Dubrovnik ziyarete kapatılınca zarara uğrayan her esnafa günlük 50 Bin ile 200 Bin dolar arası ödeme yapılıyormuş. Öyle bir dizi işte GoT 🙂

Adalar

Dubrovnik yakınlarında gidilebilecek 4 adet ada bulunuyor. Bunlardan en yakını 10 dakika mesafede bulunan Lokrum Adası. Buraya ulaşabilmek için old town’dan kalkan teknelere binmek gerekiyor. Adada bir adet manastır ve botanik bahçe yer alıyor. Game of Throne’un bazı bölümleri buradaki botanik bahçede çekiliyor..

Eğer bir tam gününüz ve paranız var ise diğer 3 adaya da aynı gün turlarla gidebilirsiniz. Sabah 10:30’da tekneye biniyor ve sırasıyla Kolocep, Lopud ve Sipan adalarını geziyorsunuz. Benim bilgi aldığım turda öğle yemeği dahil ve sınırsız içecek seçeneği vardı. 10:30’da başlayıp, 17:30’da bitiyordu. Her adada 2 saat kalınıyor ve fiyatı 35 Euro’idi. Ancak yemeksiz olanları da bulmak mümkündür diye tahmin ediyorum. Bunun için old towndaki iskeleye giderek tur düzenleyen firmaları bulabilirsiniz.

Adaların hepsinde yüzmek için plajlar bulunuyormuş. Lokrum ya da diğer 3 adayı bunun için tercih edebilirsiniz. Yok para harcamak istemiyorum diyorsanız, old town’a 3 dakika yürüme mesafesinde bir adet halk plajı bulunuyor. Ancak fazla büyük değil ve biraz kalabalık. Bu konuda tercih size ait 🙂

Teleferik

Şehir merkezinde aynı zamanda bir adet teleferik bulunuyor ve gördüğüm kadarıyla oldukça popüler. Old Town bölgesini ve Adriyatik denizini epey yükseklerden seyretmek için pek çok kişi tarafından tercih ediliyor. Fiyatı ise çift yön 108 HRK (42 TL). Bence pahalı, seçim sizin 🙂


Dubrovnik ile ilgili anlatacaklarım bu kadar. Toparlamak gerekirse sadece şehir merkezini gezecekseniz birkaç saat yeterli olacaktır. Eğer fazladan zamanınız varsa da adalara gidebilirsiniz. Şimdiden iyi seyahatler.. 🙂

Yorum Yaz

Yorumlar

Ali Atalay
26 Şubat 2017

Bilgilendirme için teşekkür ederim,gitmeden önce faydalı oldu.Elinize,emeğinize sağlık.Size sağlıkla iyi geziler diliyorum.

tarık
15 Ocak 2018

kısa ve öz. çok teşekkür ederim