Birinci ve ikinci dünya savaşı arasındaki dönemde Litvanya’nın başkenti olan Kaunas; geniş caddeleri, şehir mimarisi, Nazi ölüm kampı, şeytan müzesi, kiliseleri ve yeşili bol parklarıyla ülkenin en büyük ikinci şehridir. 2022 Avrupa kültür başkenti adayı olan olan şehir, sunduğu çok sayıda kültürel aktiviteyle her yıl yüz binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu yazımda Kaunas’ta gezilecek yerleri bulabilirsiniz.
Kaunas
Kaunas’ta yaşam Milattan Önce 4. yüzyılda başlamış. Neman ve Neris Nehirlerinin kenarına yerleşen kavimler, burada uzun süre varlıklarını sürdürmüşler. Ancak gerçek anlamda şehirleşme, Büyük Litvanya Dükalığı’nın başkent Trakai’yi düşman saldırılarından koruyabilmek için kale inşa etmesiyle başlamış (1361).
Uzun süre Töton Şövalyeleriyle uğraşan şehir, 15. yüzyılda Magdeburg Hakları‘nın tanınması sonucu Hansa Birliğine katılmış ve Litvanya’nın en önemli ticaret şehirlerinden birisi haline gelmiş. Devam eden yüzyıllarda İsveç, Rusya Çarlığı, Birinci Fransız İmparatorluğu (Napolyon’un Fransası), Litvanya ve Almanya arasında sürekli el değiştirmiş. 1991 yılında, Sovyetlerin dağılmasıyla Litvanya’nın bir parçası haline gelerek, günümüzde 350 bin nüfusuyla ülkenin en büyük ikinci şehri olma özelliğinde.
Gezilecek Yerler
Yazının devamında şehrin tarihiyle ilgili yer yer bilgiler vereceğim. Şimdi, gezilecek çok fazla yeri olan Kaunas’ta turistik yerlere bakalım. Bilginiz olsun diye söylüyorum, ben 2 gün kaldım ama yetmedi 🙁 3 gün, hatta 4 günde bile gezmek mümkün.
Laisves Avenue
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.003125
Kaunas’ta gezmeye şehrin en önemli caddesi olan Laisves Avenue, yani Özgürlük Caddesi’nden başlanabilir. 1.7 kilometre uzunluğundaki cadde, Avrupa’nın en uzun yaya yolu olma özelliğinde. Sağ ve sol tarafında çok sayıda cafe, restoran ve alışveriş dükkanları bulunmakta; ortasında ise yol boyunca uzanan ağaçlık bir park yer almaktadır.
Cadde üzerinde veya paralel caddelerde gezilip görülecek bazı yerler bulunuyor. Ancak yazının gidişatını göz önüne alarak buraya tekrar döneceğim. Şimdilik sadece Kaunas’ı ziyaret edip bu caddeyi boylu boyunca yürümeyenler için “Kaunas’ı gezmiş sayılmazsın” dediklerini belirteyim.
Vilniaus Street
- DSC
- ƒ/10
- 55.0mm
- ISO 100
- 1/0.008
Kaunas’ın turistik yerlerini yeni şehir (new town) ve eski şehir (old town) olarak ikiye ayırabiliriz. Az önce bahsettiğim Özgürlük Caddesi yeni şehirde, Vilniaus Sokağı ise eski şehirde kalmaktadır. Birbiriyle bağlantılı bu iki yoldan yürüyerek, Kaunas’ın eski şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Bu sokak şehrin en eski ve en popüler sokağı. Turistik merkezde kaldığı için Özgürlük Caddesi’ne göre daha fazla cafe-restoran yer alıyor. Ayrıca her iki yolda bulunan binaların neredeyse hepsi 3 katlı. Bu da küçük, ama ilginç bir detay.
City Hall Square
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.0008
Yaklaşık 2 kilometre yol yürüyerek Kaunas’ın en önemli meydanına ulaşıyoruz. Adını fotoğrafın sağ tarafında bulunan belediye binasından alan meydan; geçmişte pazar yeri, günümüzde ise şehirdeki pek çok gösteri, etkinlik, konser ve festivalin düzenlendiği bir meydan. Şimdi meydanda ve yakınlarında bulunan gezilecek yerlere bakalım.
City Hall
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.001
Meydanın en önemli yapısı “Beyaz Kuğu” olarak adlandırılan belediye binası. İlk olarak 1542 yılında yapılan bina, pek çok kez yanarak yeniden inşaa edilmiş. Günümüz halini 1775 yılında almaya başlayarak, resmi bir bina olmanın ötesinde; cephanelik, hapisane, Rus tiyatrosu, yangın kulesi ve kilise gibi amaçlarla kullanılmış.
1973 yılından beri düğün salonu, yabancı devlet adamlarının ağırlandığı bir saray ve şehir müzesi olarak kullanılıyor (Pazartesi günleri şehirdeki tüm müzeler gibi kapalı).
Binaya 2.50 Euro ödeyerek girdikten sonra içerideki görevliler rehber misali odaları anlatmaya başlıyor. Yakın tarihte hangi odanın ne amaçla kullanıldığını anlatıyorlar ve binayla ilgili bilgi veriyorlar.
Ardından bodrum katına iniliyor. Burada balmumundan yapılmış anatomik figürler, seramik sergisi ve geçmişte zindan olarak kullanılan hücreler geziliyor.
Cathedral Basilica
- DSC
- ƒ/8
- 26.0mm
- ISO 100
- 1/0.003125
Sırada Litvanya’nın en büyük Gotik tarzda yapılmış katedrali var. Tam adı Aziz Peter ve Aziz Paul Katedrali olan bazilika, ilk olarak 1500’lerin başında yapılmış. Ancak 1671 Rus-Leh Savaşı sırasında tamamen yıkıldığı için, 1671 yılında baştan inşaa edilmiş.
Günümüze kadar birkaç yangın atlatarak ulaşan katedralde, her restorasyon sırasında dönemin popüler mimari tarzı kullanılmış. Gotik haricinde Rönesans, Barok, Klasizm, Neo-Gotik ve Neo-Barok mimari özelliklerini kazanmış. İç mimarisi beni gerçekten çok etkilemişti.
Church of St. Francis Xavier
- DSC
- ƒ/8
- 22.0mm
- ISO 100
- 1/0.0025
Belediye Meydanı’nda görülecek son yer Aziz Francis Xavier Kilisesi. 1600’lerin sonunda, Türkiye’de “İsa Tarikatı” olarak bilinen ve misyonerlik faaliyetleri yürüten Cizvitler, barok mimarisindeki bu kiliseyi yapmışlar. Çarlık Rusya döneminde Ortodoks kilisesine (1824), Sovyetler döneminde teknik liseye, Litvanya’nın bağımsızlığının ardından tekrar Cizvitler’e verilerek dini liseye çevrilmiş. İçeriyi ziyaret etmek mümkün, ancak gün içerisinde çok kısa süreli açık oluyor. Ben ziyaret edemedim.
House of Perkūnas
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.00625
Meydandan aşağıya doğru inince, Litvanya’nın en özgün Gotik yapılarından biri karşımıza çıkıyor. Perkūnas House, veya Türkçesiyle Gök gürültüsü evi, 15. yüzyılda sadece tuğlalar kullanılarak inşa edilmiş. Asıl yapılış amacı bilinmeyen, adını ise Litvanya Mitolojisindeki gök gürültüsü tanrısından alan ev, bir süre Hansa Birliği‘ne ait bir ticari ofis olarak kullanılmış. 1643 yılında, Cizvitler tarafından satın alınarak şapele dönüştürülmüş. İlerleyen yıllarda yukarıda bahsettiğim kilisenin yapılması nedeniyle terk edilmiş ve 19. yüzyılda eski kalıntılarıyla tekrar ayağa kaldırılmış. Günümüzde Cizvitlere ait ve içeride Polonyalı şair Adam Mickiewicz‘in hayatını anlatan küçük bir müze bulunuyor.
Vytautas’ the Great Church
- DSC
- ƒ/3.5
- 18.0mm
- ISO 250
- 1/0.033333333333333
Evin tam karşısında Kaunas’ın en eski kilisesi bulunuyor. 1400 yılında, Dük Vytautas’ın Tatarlara karşı verdiği savaş sırasında nehre düşerek, boğulmaktan son anda kurtulması sonucu yaptırdığı kilise, aynı zamanda ülkenin haç şeklindeki ilk ve tek kilisesidir.
Kaunas Castle
- DSC
- ƒ/8
- 20.0mm
- ISO 100
- 1/0.0015625
Yukarıda anlattığım Perkunas Evi ve Büyük Vytautas Kilisesi, Belediye Meydanı’nın solundan nehre doğru kısa bir yürüyüşle görülecek yerlerdi. Şimdi meydandan düz devam edince ulaşılacak kaleye sıra geldi.
Kaunas Kalesi, 14. yüzyılda ülkenin o dönemki başkenti Trakai şehrini haçlı seferlerinden korumak için yapılmış. İki nehrin birleştiği yere yapılan kale, 2 metre kalınlığında ve 14 metre yüksekliğinde çift savunma surlarına sahipmiş. Kuzey Avrupa’nın en korunaklı kalelerinden biri olduğu için Töton Şövalyeleri‘nin dikkatini çekmiş ve 1362 yılında kuşatılmış. Şövalyeler kalenin güçlü surlarını aşabilmek için tam 3 hafta top atışı yapmak zorunda kalmışlar. Sonunda kale ele geçirilerek harap edilmiş, ancak bir süre sonra yeniden yapılmış. Töton Şövalyeleri tekrar kuşatarak harap etmişler ve bir daha tekrar inşaa edilmemiş. Zaten kısa süre sonra Grunwald Muharebesi yaşanarak, Töton Şövalyelerinin Kuzey Avrupa’daki varlığına son verilmiş. Ardından, Magdeburg Hakları‘yla birlikte Kaunas’ın merkezi Belediye Meydanı’na taşınmış. Kale ise bir süre zindan olarak kullanıldıktan sonra kendi kaderine terk edilmiş. Fotoğrafta gördüğünüz kule günümüzde şehir müzesi olarak hizmet veriyor.
St. George’s Church & Bernardine Monastery
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.00625
Kalenin tam karşısında Bernardine Manastırı bulunuyor. Burası geçmişte Kaunas’ın en büyük kilisesiymiş. Ancak 3 defa yandığı, Napolyon’un askerleri tarafından tahrip edildiği, Sovyetler döneminde ilaç deposu gibi amaçlarla kullanıldığı için uzun süre kapalı kalmış. Son olarak 1993 yılında alınan kararla restorasyon işlemine başlanmış ve hala daha devam ediyor. İçeriye giriş mümkün, ancak büyük bölümü brandalarla kapalı.
Confluence Park
- DSC
- ƒ/8
- 26.0mm
- ISO 100
- 1/0.00625
Kalenin ilerisinde oldukça büyük bir park var: Santakos (Confluence) Park. Anlamı “Kesişim” olan ve Neman ile Neris Nehirleri’nin birleştiği yerde bulunan park, dinlenmek ve imrenmek (!) için oldukça ideal bir nokta.
Parkın en ucuna kadar yürüyerek iki nehrin kesiştiği yerde suya girebilirsiniz. Tavsiye ederim.
IX FORT MUSEUM
- DSC
- ƒ/10
- 20.0mm
- ISO 100
- 1/0.005
Sırada Kaunas’ta gezilecek en popüler yer var: Ninth Fort, yani Dokuzuncu Kale. Burayı daha iyi anlatabilmek için biraz ansiklopedik bilgi vermem gerekiyor.
1600’lü yıllar ile 1. Dünya Savaşı’na kadar olan süreçte Rus İmparatorluğu’nun toprakları oldukça genişmiş. Yani günümüz Finlandiya, Litvanya, Letonya, Estonya, Ukrayna ve Polonya toprakları Rus İmparatorluğu’nun bir parçasıymış. 1800’lerin sonunda, bu geniş toprakları koruyabilmek için modern kaleler inşa edilmeye başlanmış. Bu kalelerden birisi Vilnius ve Riga’yı, hatta Moskova’yı batı tehdidinden korumak için Kaunas’a yapılmış. Ancak burada kale diye bahsettiğim aslında bir kale grubu. Yani şehir etrafında 65 kilometre kare büyüklüğünde bir çember çizdiğinizi ve buraya 9 tane kale yapıldığını düşünün. Şehre nereden saldırı yapılırsa yapılsın, savunma görevini o bölgede bulunan kale üstlenecekmiş. Bu kaleler arazi şartlarından yararlanılarak toprak altına yapılmışlar.
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.0025
Kalelerin yapımına 1882 yılında başlanmış, tamamen bitmeleri için 1917 yılı planlanmış. Ancak 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla, Alman İmparatorluğu’nun bu kaleleri ele geçirmesi sadece 11 gün sürmüş. Savunma amaçlı bir işe yaramadıkları anlaşılınca, yaklaşık 3 yıl boyunca Almanlar tarafından garnizon olarak kullanılmış. Ardından Litvanyalılar askeri üs olarak kullanmaya devam etmişler. Ta ki 2. Dünya Savaşına kadar…
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.0125
2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası bu toprakları ele geçirmiş ve böyle korunaklı bir yeri sizce neye çevirmişler? Elbette ölüm kampına… 1941-1944 yılında 30 Bin Yahudi, 20 Bin savaş esiri olmak üzere toplam 50 bin kişi burada idam edilmiş. Savaşın ardından Sovyetler tarafından 1958 yılına kadar hapisane olarak kullanılmış ve devam eden yıllarda müzeye çevrilmiş (diğer 8 kale yıkılmış).
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.16666666666667
Şimdi müzeye geçelim. Burası çok büyük bir alan. İçerisinde anıtlar, savunma binaları, hücreler, ölüm duvarları vs. bulunuyor. Bilet alınca küçük bir harita veriliyor ve nasıl gezilmesi gerektiğinden bahsediyor. Genelde herkes önce savunma amaçlı inşa edilen binadan başlıyor. Burada o dönemde kullanılan toplar ve bazı eşyalar sergileniyor. Ayrıca duvarlarda çok sayıda ansiklopedik bilgi, harita ve resim bulunuyor (benim yukarıda verdiğim bilgilerin çok daha detaylı hali).
Ardından başka bir binaya geçilerek, Naziler döneminde kullanılan zindan, işkence odası, sorgu odası, komutanların odaları ve o dönemden kalan mahkum eşyaları sergileniyor.
- ƒ/1.8
- 3.99.0mm
- ISO 100
- 1/0.090909090909091
- ƒ/1.8
- 3.99.0mm
- ISO 64
- 1/0.058823529411765
- ƒ/1.8
- 3.99.0mm
- ISO 100
- 1/0.25
- ƒ/1.8
- 3.99.0mm
- ISO 100
- 1/0.25
- ƒ/1.8
- 3.99.0mm
- ISO 80
- 1/0.16666666666667
Ardından dışarıya çıkılarak ölüm duvarı ve 2014 yılında yapılan soykırım anıtı görülüyor.
- DSC
- ƒ/10
- 20.0mm
- ISO 100
- 1/0.004
- DSC
- ƒ/8
- 30.0mm
- ISO 100
- 1/0.00625
Bu bölge şehrin epey dışında kaldığı için özel araçla veya otobüsle ulaşmak gerekiyor. Ben 23 numaralı otobüse binerek oldukça yakınına geldim (20 dakika). Ancak ilerleyen yıllarda otobüs numarası veya rotası değişebileceği için, tourist informationa’a giderek ulaşımla ilgili bilgi almanızı öneririm. Ayrıca burayı gezmek için yarım günü ayırmak gerekiyor. İçeriye giriş fiyatı 11 Euro.
Devils Museum
- ƒ/1.8
- 3.99.0mm
- ISO 100
- 1/0.076923076923077
Tekrar şehir merkezine dönerek, dünyanın en eşsiz müzelerinden birini geziyoruz: Şeytan Müzesi. Burada farklı renklerde ve boyutlarda 3000’den fazla şeytan heykeli ve maskesi sergileniyor.
- ƒ/1.8
- 3.99.0mm
- ISO 100
- 1/0.25
Her şeytan figürü şaşkın bir bakışla gülümsüyor ve cehennemden kurtuldukları için mutlu görünüyorlar. Birinci katta Litvanya şeytanları, ikinci katta insanların gündelik hayatlarında kullandıkları, ancak başlarına bela olduğu için müzeye bağışladıkları şeytan figürleri, üçüncü katta ise yabancı ülkelerden getirilen iblis ve uzaylı heykelleri sergileniyor. Hemen hemen her figürün kendine ait bir hikayesi bulunuyor. Böyle ilginç bir müze yani anlayacağınız 🙂 Giriş fiyatı 3 Euro.
Şeytan Müzesi’nin tam karşısında sanat müzesi ve askeri müze yer alıyor. Ben ziyaret etmedim.
Funicular
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.125
Şeytan müzesinden düz devam edince 1931 yılında yapılan fünikülere ulaşılıyor. Buna binerek, 142 metre yükseklikteki bazilikaya çıkılıyor.
Christ’s Resurrection Basilica
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.002
Türkçe karşılığı sanırım İsa’nın Dirilişi Bazilikası olan bu kilise, 1918 yılında, Litvanya’nın bağımsızlığını kazanmasının ardından tanrıya teşekkür etmek için yapılmak istenmiş. Planlar ve projeler çizilerek, yapım için gerekli olan finansman kaynağının bir bölümü bulunmuş. Sembolik olarak Kudüs’ün Zeytindağı Tepesi’nden getirilen taş ile yapımına başlanmış. Ancak finansman eksikliği, 2. Dünya Savaşı ve Sovyetler Birliği derken 2005 yılında tamamlanabilmiş.
Günümüzde Baltık Devletlerin en büyük kilisesi olma özelliğinde. 400 kişilik koltuk kapasitesi, 5.000 kişinin aynı anda sığabileceği boş alanı ve 70 metre yüksekliğinde kulesi bulunuyor. İçerisi oldukça sade ve asansörle terasına çıkılabiliyor. Ancak girişi 2.50 Euro. Ben -gerekmedikçe- kiliseye para vermeyen biri olarak elbette içeriye girmedim. Siz bilirsiniz 🙂
St. Michael Church
Yazının girişinde Özgürlük Caddesi’ne (Laisves Avenue) tekrar döneceğim demiştim. Şimdi o bölüme sıra geldi 🙂 Bu cadde “Başmelek Mikail Kilisesi” ile başlıyor. 1895 yılında yapılan kilise, Rus Çarı III. Alexander’ın emriyle, Kaunas Kalesi’nde görevli askerlerin ibadet edebilmeleri için yapılmış. Bir dönem vitray ve heykel galerisi olarak kullanılmış, günümüzde müzik konserlerinin düzenlendiği bir yer.
Historical Presidential Palace
- DSC
- ƒ/8
- 18.0mm
- ISO 100
- 1/0.0025
Cadde üzerinde görülebilecek başka bir yer, neo-barok tarzda yapılmış ve “Dünya Savaşları Arası Dönem”de (1918–1940) Litvanya’nın yönetim yeri olan tarihi başkanlık sarayı. 2 Euro karşılığında içeriye girebilir, veya o dönemlerle ilgili fotoğraf ve yazıları binanın bahçesinde görebilirsiniz. Ben bahçede bulunan resimlere bakmakla yetinmiştim.
Özet
Kaunas’ta benim 2 günde gezdiğim yerler bu kadardı. Şehirde toplam 33 müze ve pek çok yeşil alan bulunduğunu belirteyim. Ben çok beğendim ve herkese tavsiye ederim 👍 Şimdiden iyi seyahatler!
Kaynaklar:
- Şehir kitapçığı
- http://visit.kaunas.lt/
- https://www.inyourpocket.com/kaunas
- https://www.lonelyplanet.com/lithuania
- https://en.wikivoyage.org/wiki/Kaunas
-
Gezilecek Yerler
-
Ucuzluk
-
Güvenlik
-
Yerli Halkın İngilizce Seviyesi
-
Ücretsiz Wi-Fi Olanakları
-
Gece Hayatı
-
Kaç Gün Kalınır?
-
Tekrar Gidilir Mi?
-
Yeme-İçme
2 Yorum
Güzel bir sehre benziyor.
Özledim be Kaunası