Kişinev Gezilecek Yerler

Avrupa’nın en az ziyaret edilen başkentlerinden biri olan Kişinev; Moldova’nın başkenti ve 700 Bin nüfusuyla en büyük şehridir. Ucuzluğu, vizesiz seyahat edilebiliyor olması ve gece hayatıyla pek çok Türk turist tarafından ziyaret edilen şehir, yeşil alanlarının fazlalığı ve harika müzelere sahip olması nedeniyle bana göre Doğu Avrupa seyahatine ek olarak ziyaret edilebilecek bir şehirdir. Bu yazımda Moldova’nın en önemli şehri Kişinev’de gezilecek yerleri bulabilirsiniz.

Giriş

Geçtiğimiz yıllarda yaptığım Balkanlar seyahatim sırasında Moldova’ya seyahat edememiş olmak hep içimde ukde olarak kalmıştı. Devamında yaptığım seyahat planlarıma burayı sıkıştırmak istemiş, ancak gezilecek fazla yeri olmadığını bildiğim için her seferinde ertelemiştim. Nihayet 3 ay süren Kuzey ve Doğru Avrupa seyahatim sırasında zamanım bol olduğu için fırsat bularak ziyaret ettim.

Hakkında

Kişinev’in tarihi çok eskiye dayanmıyor. 1436 yılında inşa edilen manastır ile Boğdan Prensliği’nin parçası haline gelmiş ve adından ilk defa resmi bir belgede 1466 yılında bahsedilmiş. Kısa süre sonra Osmanlı tarafından alınarak, yaklaşık 300 yıl Osmanlı egemenliği altında yaşamış. Bu dönemde her ne kadar ticaret konusunda gelişim göstermiş olsa da, sonuçta Osmanlı’nın ticari faaliyetleri Alman Saksonlar gibi olmadığı için hiç bir zaman yeterli seviyeye ulaşamamış. 1800’lerin başına kadar 7 Bin kişinin yaşadığı küçük bir şehirmiş.

1812 yılında yaşanan Osmanlı-Rus savaşının ardından Rusya topraklarına katılmış ve hazırlanan gelişim programı kapsamında şehre pek çok şey inşa edilmiş. Ancak 100 yıllık süreçte tekrar Osmanlı ile savaş, iç isyanlar, 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı derken her zaman kendisini felaketlerin içerisinde bulmuş. Yaşanan depremler ve yangınlar da işin içine girince, Kişinev’den günümüze tarihi olarak neredeyse hiçbir şey ulaşmamış.

Kişinev'de bir sokak

Moldova’nın 1991 yılında Sovyetler’den ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesinden sonra ülkenin başkenti olan Kişinev, yaklaşık 30 yıl gibi kısa bir süre içerisinde neredeyse hiç gelişim gösterememiş. Yukarıdaki fotoğraf şehrin kısa bir özeti gibi. Burası şehrin ana caddesine paralel başka bir cadde ve sokakların hali bu şekilde (şehrin dışı değil, şehir merkezi). Sokaklarda neredeyse aydınlatma lambası bile yok. Yani anlayacağınız fakir bir ülkenin fakir başkenti…

Gezilecek Yerler

Kişinev’in gezilecek yerleri birbirlerine yakın oldukları için yürünerek hepsi kolayca gezilebiliyor. 1 tam gün şehri keşfetmek için gayet ideal bir süre. Ben 4 gün kaldım ve 2 günümü co-working space’de geçirdim. Şehirde en çok şaşırdığım şey merkezde tam 5 tane co-working space bulmam olmuştu 🙂 Şimdi gezilecek yerlere bakalım:

Nativity Cathedral

Nativity Cathedral

Kişinev’de gezmeye şehrin merkezinde yer alan Nativity Cathedral (İsa’nın doğuşu katedrali) ile başlanabilir. Moldova’daki Rus mimarisinin en iyi örneklerinsen biri olan katedral, 1836 yılında Neoklasik-Bizans karışımı eklektik tarzda yapılmış ve günümüze kadar çok defa restore edilerek ulaşmış.

Nativity Cathedral

2. Dünya Savaşı sırasında oldukça hasar alan çan kulesi, savaşın ardından 1962 yılında şehirde yaşayan komunistler tarafından yıkılmış. Günümüzdeki çan kulesi, eski görüntüsüne bağlı kalınarak 1997 yılında yeniden yapılmış. Katedrale giriş ücretsiz, ancak içerisinde fotoğraf çekmek yasak.

Triumphal Arch

Triumphal Arch

Katedralin olduğu meydanda 10 metre yüksekliğinde bir zafer kemeri bulunuyor. 1840 yılında yapılan bu kemer, 1828 – 1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın onuruna dikilmiş. Kesin Rus zaferiyle biten ve sonunda Edirne Anlaşmasının imzalandığı savaş sırasında ele geçirilen Osmanlı topları, yeniden eritilerek kemerin yapımı için ham madde olarak kullanılmış.

Stephen the Great Monument

Stephen the Great Monument

Katedral ve zafer kemerinin bulunduğu parkın tam karşısında başka bir park daha bulunuyor. Bu parkın adı Türkçesiyle III. Ştefan (Boğdanlı Ştefan) parkı. Girişinde Moldova’nın ulusal kahramanlarından biri olan Büyük Ştefan heykeli yer alıyor.

Osmanlı’nın Boğdan Prensliğinden istediği vergiyi vermeyi reddeden Boğdan Prensi Ştefan (1433 – 1504), bunun üzerine yaşanan Racova Muharebesi’nde aldığı büyük zaferle papanın dikkatini çekmiş ve uzun süre haçlı ordusunu desteğini almayı başarmış. Ancak devam eden süreçte Fatih Sultan Mehmet’in büyük bir ordu ile tekrar Boğdan Prensliği’ni kuşatması, Akdere Muharebesi’nin yaşanmasına ve III. Ştefan’ın Polonya’ya kaçmasına sebep olmuş. Osmanlı ordusu Ştefan’ı kovalarken küçük isyanlarla uğraşması, aynı zamanda Vlad Tepeş’in (Kazıklı Voyvoda) Osmanlı’ya karşı yeni bir ordu kurması, uzun bir süre yeni sorunlarla baş etmesine sebep olmuş. Kısaca III. Ştefan, İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı’nın batıya açılmasını geciktiren tarihteki nadir isimlerden birisi.

Stephen the Great Monument

Moldova’nın 1918 yılındaki bağımsızlığının ardından, aynı yerde bulunan II. Aleksandr (Rusya İmp.) heykeli yıkılarak, yerine Büyük Ştefan heykeli konulmuş.

Parliament Building

Parliament Building

Parkın sonunda parlamento binası bulunuyor. Gezilecek bir yer değil ama buraya kadar gelmişken 2 dakika daha yürünüp ülkenin yönetildiği yeri görmek bir şey kaybettirmez 🙂 Hatta uslu bir çocuk olursanız belki cumhurbaşkanını bile görebilirsiniz 😀

History Museum

History Museum

Ve şimdi sıra geldik Kişinev’in en önemli müzesi olan tarih müzesine… Yaklaşık 350 Bin arkeolojik buluntu, eski kitap ve dergi, fotoğraf, etnografik kıyafet, resim, sanat eseri, mobilya, silah ve para koleksiyonuna ev sahipliği yapan müze, Moldova’nın en büyük ve en güzel müzelerinden birisi.

Red Hall - History Museum

Müzenin en güzel yanı sergilenen eserlerin çok fazla olmasına rağmen, bunların oldukça büyük salonlarda sergileniyor oluşu. Bu sayede her bir parça sıkış tepiş yan yana konulmamış ve her birinin İngilizce açıklamalarının olması müzeyi gezmeyi yerli-yabancı turistler için oldukça kolaylaştırmış. Ben bu yönünü çok beğenmiştim.

Arkeolojik Buluntular
Kolye
Tesbih (12. yy)
Çömlekler
Resimler
19. yy Masa, Sandalye ve Ayna
Saat koleksiyonu (geçici sergi)
Silah koleksiyonu
Osmanlı komutanı ve Rus komutanı kıyafetleri (replika)
93 Harbi
Kurtuluş Savaşı'ndan bir fotoğraf (1919 - 1922)

Müzede ayrıca 2. Dünya Savaşı ve sonrasını konu alan küçük bir seri de bulunuyor. Giriş fiyatı 10 Moldava Lei (yaklaşık 2.50 TL).

National Art Museum

National Art Museum

Tarih müzesinin ardından, sırada şehirde gezilecek en önemli yerlerden biri olan sanat müzesi var. 1900 yılında inşa edilen ve geçmişte kız lisesi olarak kullanılan harika bir binada hizmet veren müze, 30 Bin’den fazla Moldova ve dünya sanatına dair eser içeriyor:

Müzenin harika merdivenleri
Venüs & Mars (1745) - Roma Mitolojisi
Diana Heykeli ve Müze
İsrail Kralı, Kudüs'ün kurucusu Davud (David) lir (mitolojik çalgı) çalarken
Afrodit banyo yaparken (18. yy)
Rialto köprüsü, Venedik - 18. yy
😀 Keşişler - 1881
Alhambra, 1834

Sanat müzesine giriş fiyatı 10 Lei.

Army Museum

Supersonic savaş uçağı, 1959
Army Museum

Kişinev’in en çok ziyaret edilen müzelerinden birisi de, Sovyetler döneminde Moldova’ya yapılan baskıların anlatıldığı askeri müze. “Kızıl Terör” olarak adlandırılan ve Lenin-Stalin tarafından işlenen insanlık suçlarını merak ediyorsanız (açlık, sürgün, techir), çok sayıda fotoğraf, video, gazete kupürü ve eşyanın sergilendiği bu müzeyi ziyaret edebilirsiniz.

Benim seyahatim sırasında ana sergi salonu tadilatta olduğu için kapalıydı. Bu nedenle sadece müzenin avlusunda bulunan askeri ekipmanları görebilmiştim…

Water Tower

Water Tower

Kişinev’de son olarak şehir merkezinin biraz dışında kalan su kulesini anlatacağım. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen kule, geçmişte içme suyunun depolanarak şehre dağıtıldığı merkezlerden biriymiş. Yüksek bir tepenin üzerine yapıldığı ve 22 metre yüksekliğinde olduğu için, ayrıca uzun süre yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmış.

Water Tower

Günümüzde elbette bu amaçlar için kullanılmasına gerek kalmadığından, içeride 18 – 19. yüzyıl Kişinev’ini anlatan sergiler bulunuyor. Merdiven çıka çıka gezilen küçük odalarda; resim, fotoğraf, belge ve kıyafetler sergileniyor. Ancak açıklamaların tamamı Moldovaca ve Rumence olduğu için ben pek bir şey anlamamıştım. 🙁

Manzara

Kulenin müze tarafını bir kenara bırakırsak, en güzel yanı terasına çıkılarak Sovyet mimarisini ve yerel mimariyi panoramik olarak görebilmek. Ben burada çok uzun süre vakit geçirmiştim.

Özet

Moldova’nın başkenti Kişinev’de gezdiğim yerler bu kadardı. Şehrin hala gelişim sürecinde olduğunu, buna rağmen çok sayıda geniş parkı ve Sovyetler döneminden kalma binalarının bulunduğunu tekrar hatırlatayım. Bunlar şehri ziyaret etmek için sebep olacağı gibi, ben özellikle müzelerini çok beğenmiştim. Kişinev’e seyahat edeceklere şimdiden iyi seyahatler dilerim!

Kaynaklar:

Yorum Yaz

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yazılmamış. İlk yorumu yazarak katkıda bulunabilirsin.