Kotor Gezi Rehberi

Karadağ’ın hemen hemen tüm popüler şehirlerini ve önemli yerlerini gezdikten sonra son durağım Kotor oldu. Buranın diğer Karadağ şehirlerinden farkı, ülkenin turizm merkezi olması ve diğer turistik şehirlere (Dubrovnik, Mostar vb.) yakınlığı. Her ne kadar çok sayıda turist Kotor’a günübirlik olarak gelse de, ben Kotor gezi rehberi yazımda 2 günde bu şehirde neler yaptığımı anlatacağım.

Tarihi

Kotor, tarihinde pek çok ülke ve imparatorluk tarafından fethedilmiş. Antik Yunan, Roma, Vizigotlar, Bizans, Slovenler, Sırplar, Venedikliler, Avusturya İmparatorluğu, Fransa, Yugoslavya ve Sırbistan bu şehirde hüküm sürmüşler. Bazıları kısa, bazılarıysa yüzyıllar boyunca şehri ellerinde tutmuşlar. Osmanlı Devleti ise Kotor’u 1538 ve 1657 yıllarında iki defa denizden kuşatılmış ancak o dönem Venediklilerin elinde olan şehir fethedilememiş. Bu yüzden tüm Balkan ülkelerinin aksine bu şehirde Osmanlı’dan kalma bir yapı (cami, hamam, han, köprü vb.) bulunmuyor (ya da ben görmedim).

Gezilecek Yerler

Kotor, Karadağ’ın kültürel anlamda merkezidir. Etrafı surlarla çevrili harika bir old town’ı bulunuyor ve çevresinde, yani Kotor Körfezinde görülecek pek çok şey var.

Old Town Bölgesi / Stari Grad

Kotor’un old town bölgesi (Stari Grad) dünyanın en iyi old town’larından birisi olup, aynı zamanda UNESCO‘nun dünya kültür mirası listesinde bulunuyor. Bu bölgenin etrafı kalın surlarla çevrili, arkasında ise büyük sarp dağlar var. Şehir bu halini Venedikliler zamanında almış.

Ana giriş kapısı, 1555 (sea gate / deniz kapsı) ve arkadaki sarp dağlar
Kuzey Kapısı

Old Town’a giriş için 3 küçük kapı bulunuyor. Deniz Kapısı, Kuzey ve Güney kapısı şeklinde. Bölge içerisinde ise çok sayıda ev var. Bunların çok azında insanlar yaşıyor, çoğunluğu ise restoran, hediyelik eşya dükkanı, otel ya da küçük dükkanlardan (fırın, dondurmacı vb) oluşuyor.

Ayrıca yukarıdaki fotoğrafta poz veren kişiyle yani Tiana ile epey muhabbetimiz oldu. Sağ tarafta bulunan hediyelik eşya dükkanında çalışıyor ve şehir hakkında kendisinden epey bilgi aldım. Bu zaten gittiğim tüm şehirlerde yaptığım birşeydi, yani yerel halkla konuşmak. Burada ilginç olan şey, dükkanda satılan nazar boncuklarıydı. Dikkatimi çekti, sordum ve bana nazar boncuklarının ne işe yaradığını söyledi. Boncuklar denizler tanrısı Poseidon’un gözüymüş ve seni nazarlardan (kötülüklerden) koruyor dedi. Yani Yunanlılar nazar boncuğumuzu da çalıp, bizim malımız diye dünyaya tanıtmışlar. 🙂

Old Town..
St Tryphon Katedral

Old Town bölgesinin en dikkat çekici yapısı Aziz Tryphon Katedrali olup, şehrin tam ortası olarak kabul edilir. 11. yüzyılda yapılmasına rağmen 1979 depreminde büyük bölümü yıkılmış ve sonraki yıllarda tekrar yapılmış. Katedral ziyarete açık ancak giriş fiyatı 2 Euro.

Ah o gemide ben de olsaydım.. 🙂

Kotor’a günübirlik turla gelen (otobüs / gemi) çok sayıda turist bulunuyor. 10 günlük Karadağ seyahatimde ülkedeki en fazla turisti burada gördüm. Hatta bu süre boyunca gezdiğim şehirlerde hiç Türk turiste rastlamamıştım, Kotor’da çok sayıda tur grubuyla gelen Türk turist gördüm..

Pima Ailesi'nin 17. yüzyıldan kalma sarayı

Old Town’da görülecek çok bir şey bulunmuyor.. Aslında 17, 18 ve 19. yüzyıllardan kalma birkaç ev, daha doğrusu dönemin villası/sarayı bulunuyor ancak içlerine girip gezilemiyor. Dışlarında sadece hangi yüzyılda yapıldığı yazıyor ve tur rehberleri bazı evlerin tarihlerinden bahsediyorlar. Bu yüzden solo gezginseniz her zamanki gibi(!) İngilizce ya da Türkçe bir rehberin yakınına ilişip tarihi bilgiler almak mümkün 🙂

Old Town

Old Town bölgesinde yapılacak şey bu bölgeyi gezerken kaybolmak olacaktır. Her ne kadar çok büyük olmasa da, hediyelik eşya dükkanlarını gezerken yönünüzü kaybetmeniz muhtemel. Duruma göre bir-iki saat dolaştıktan sonra yapılacak iş restoranlarda oturarak bir şeyler yiyip içmek. Hemen hemen her restoranın önünde fiyat listesini ve yemekleri gösteren menü bulunuyor. Bunları iyi inceleyerek uygun bulduğunuz bir restoranda yemek yiyebilirsiniz. Tüm menüler ağırlıklı olarak balık ve pizza üzerine. Eğer garsonlar nereli olduğunuzu sorar ve Türk’üm derseniz pek çoğu size domuz eti olmayan menüler tavsiye edecektir. Yemekler 5 Euro’dan başlıyor, biralar ise 1.50 – 2 Euro.

Old Town’da dikkatimi çeken bir şey oldu. Bu bölge tertemiz. Hem de neredeyse hemen hemen hiç çöp kutusu olmamasına rağmen. Bunu epey düşündüm ve sonunda bir karara vardım. İnsanlar burada tam da yukarıda yazdığım şeyi yapıyorlar. Yani dolaşıyorlar ve sonunda oturup bir şeyler yiyip içiyorlar. Bu nedenle atacak çöpleri olmuyor. Tabi bu benim teorim 🙂

Kotor..

Kotor’da zamanınız varsa ve hava çok aşırı sıcak değilse şehrin arka tarafındaki dağların üzerinde bulunan “üst şehre (upper town)” çıkabilirsiniz. Öncelikle bu konuda “zaman” çok önemli çünkü güneş bu tepenin ardından doğduğu için sabah 7:30 – 9:30 saatleri arasında çıkılması tavsiye ediliyor. Ya da benim gibi akşam güneşin batışını izlemek için çıkabilirsiniz. Güneşin tepede olduğu saatlerde çekeceğiniz fotoğraflar çok kötü çıkacaktır.

Kotor Manzarası.. (kırmızı çatısı olan bölüm old town)

Ayrıca buraya çıkmak hiç ama hiç kolay değil. 1350 merdiven çıkıyorsunuz ve fiyatı 3 Euro…

Bay of Kotor – Kotor Körfezi (Boka Kotorska)

Kotor Körfezi

Kotor Körfezi, Karadağ’da bulunan ayrı bir bölgedir ve UNESCO mirası listesinde bulunur. Kotor, Herceg Novi ve Tivat olmak üzere 3 belediyesi vardır. Bu bölgeyi gezmenin iyi yolu Kotor’da bisiklet kiralayarak gezmektir. Bunun için standart bir rota bulunuyor. Kotor’dan başlıyorsunuz, Perast üzerinden devam ediyorsunuz, Kamenari‘ye gelince vapurla Lepetani‘ye geçip oradan tekrar Kotor’a geliyorsunuz. Bisikletle gezmek yaklaşık 3-4 saat kadar sürüyormuş (16km). Açıkçası ben bisiklet sürmeyi çok istiyordum, hatta bir gün önce kiralık bisiklet için fiyat bile aldım (10 euro) ve rota üzerine epey konuştuk ancak havanın 36 derece sıcak olmasından dolayı maalesef gerçekleştiremedim.

Körfezde tekne turu

Onun yerine bende bu bölgeyi tekneyle gezmeye karar verdim. Şehre geldiğim ilk gün ana giriş kapısında elime tekne turu broşürü tutuşturmuşlardı. Ben de ona katılmaya karar verdim. Bu şüphesiz daha az yorucu, terletici ve konforlu olacaktı 🙂

Tekne turu

Tekne turu 2 buçuk saat sürüyor ve fiyatı 15 Euro.

Our Lady of the Rock (Gospa od Skrpjela)

Tekne turunda ilk durağımız “Kayaların Leydisi Kilisesi“. Burası küçük yapay bir ada ve üzerinde bir adet kilise bulunuyor. Efsaneye göre bu bölgede yaşayan bir denizci bulduğu Madonna ikonasını (Hz. Meryem ve İsa’nın tasvirlendiği ikonalar) uzun yıllar saklamış. 1452 yılında ise burada bulunan kayanın üzerine koymuş. Devam eden dönemde ise kayalar taşıyarak burada yapay bir ada oluşturmuş ve sonradan kilise inşaa etmişler.

Ada ve Kayaların Leydisi Kilisesi

Bugünkü kilise 1722 yılına ait ve içerisinde 68 adet tablo bulunuyor.

Kilise İçerisinden
Hediyelik eşya dükkanındaki tablo

Adanın bir bölümünde kilise, arka tarafında ise küçük bir hediyelik eşya dükkanı bulunuyor. Burayı gezerken yukarıdaki tablo dikkatimi çekti ve görevliye sordum. 16. yüzyılda Osmanlı ve Venedik arasındaki deniz savaşı sırasında 25 Venedik askerinin, 716 Osmanlı askerini yendiğini anlatan bir tabloymuş. Aynı zamanda başka benzer başka bir tablo daha bulunuyor ve onda da haçlı seferleri sırasında Osmanlı’nın yenilişi anlatılıyor.

Perast

Kilisede biraz vakit geçirdikten sonra tekrar tekneye dönüyoruz ve bu sefer tam karşıda bulunan Perast şehrini geziyoruz. Açıkçası bana çok ilgi çekici gelmediği için fazla önemsemiyor ve biraz etrafta dolanıyorum sadece.. Sonra tekrar tekneye biniyor ve Kotor’a dönüyoruz. Tekne turumuz toplam iki buçuk saat sürmüş oluyor böylelikle.


Evet, Kotor’la ilgili anlatacaklarım bu kadar. Ne yazıkki havanın aşırı sıcak olmasından dolayı iki günümün çoğu hostelde geçti. Bu nedenle buraya geliş tarihinizi iyi seçmenizde fayda olduğunu düşünüyorum. 🙂 Gezeceklere şimdiden iyi tatiller.

Yorum Yaz

Yorumlar

pelin
21 Temmuz 2015

yillar once dubrovnikten otobusle herzec novie ye gitmistim. ama kotor bambaska gercekten cok guzel. gecenlerde baktim ucak arti otel inanilmaz derecede fiyatliydi.eger karadaga tekrar gidersem, sizin tekne gezisini kesin yaparim. cocukken marmariste ailece mavi turlara katilirdik bana onlar ihatirlatti. eline saglik yazi icin

tülay
20 Haziran 2016

evet 1300 küsür basamak, 45 yaş üstü ve diz problemi olma ihtimali olan eşim için düşündürücü… Biz iyisi mi yarısına çıkalım 🙂

teşekkürler

Şahin Doğan
20 Haziran 2016

Merhaba, genç-yaşlı çok sayıda insan var oraya çıkan. Bence yavaş yavaş, dinlene dinlene çıkarsınız. Kesinlikle değer buna 🙂

Figen Atik
20 Haziran 2016

Emeginize saglik, detayli ve aciklayici. Kayalarin Leydisi Kilisesi’nin içi muazzam. 1350 merdiven; bilemedim.. iyi gezmeler dilerim.

Yasin Alkan
21 Haziran 2016

Gezi rehberin benim icin cok faydali olacagi kesin. Listende olan bir cok yeri guzergahima ekledim agustos sonu kotordayim.

Şahin Doğan
21 Haziran 2016

İyi seyahatler 🙂

mustafa türkmen
12 Aralık 2016

ilk fırsatta gitmeyi düşünüyorum,çok faydalı bilgiler veriyorsunuz ,kış aylarında gitmeye uygunmudur ,teşekkürler

Şahin Doğan
13 Aralık 2016

Merhaba, ben genel olarak kışın gezmenin fazla zevk vermediği görüşündeyim. Hava ne çok sıcak, ne de çok soğuk olacak gezmek için. Bahar ayları bunun için idealdir.

Erry
05 Şubat 2018

Merhabalar,
Yazınız çok güzel olmuş elinize sağlık 🙂
Sizce Kotor için kaç gün yeterli olur ve tek başına gezmek sıkıcı olabilir mi?