Şu yazıyı okuyorsun: Odessa Gezilecek Yerler
Ukrayna 12 Mart 2019

Odessa Gezilecek Yerler

Ukrayna’nın en büyük 3. şehri Odessa, Karadeniz’e kıyısı bulunan önemli bir liman şehridir. Geniş parkları, caddeleri, mimarisi, gece hayatı ve ucuzluğuyla “Karadeniz’in İncisi” lakaplı şehir, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu yazımda Odessa’da gezilecek yerleri bulabilirsiniz.

Giriş

Yapılan arkeolojik kazılar sonunda Odessa’da yaşamın Antik Yunan döneminde başladığı belirlenmiş. Yüzyıllar boyunca göçebe halkların ve küçük kolonilerin yaşadığı şehir, 1240 yılındaki Tatar saldırılarıyla kayıtlara geçmiş. Bu dönemde eskiden beri var olan kale yıkılarak, deniz kıyısına küçük Tatar yerleşkeleri kurulmuş.

Odessa, 15. yüzyılda Lehistan-Litvanya Birliği’nin parçası haline geldikten sonra, Kırım’a bağlanmış ve Hacı Giray tarafından eski kale yeniden yapılmış. Adına Hacıbey denilen kale, kısa bir süre sonra Osmanlı’nın yönetimine geçerek uzun süre savunma amaçlı kullanılmış. Bu dönemde restore edilerek “Yeni Dünya” adını almış.

Hacıbey Kalesi -  1899, Ladizhenskiy / Odessa Sanat Müzesi
Hacıbey Kalesi - 1899, Ladizhenskiy / Odessa Sanat Müzesi

1789 yılında, Rus Çariçe II. Katerina’nın imparatorluk topraklarını batıya doğru genişletmek istediği dönemlerde Odessa şehri de kuşatılarak, kısa sürede Osmanlı’dan alınmış (Kırım ile birlikte). Bunu kabullenemeyen Osmanlı, Rusya ile 2 defa büyük savaşa girerek büyük kayıplar vermiş ve sonunda 2 tane barış anlaşması imzalamak zorunda kalmış (Küçük Kaynarca ve Yaş Antlaşmaları).

Katerina, pek çok şehir gibi Odessa’yı da ziyaret etmiş ve buraya oldukça fazla önem vermiş. Şehrin alınmasından sonra hemen iskan çalışmalarını başlatarak, onun döneminde ve sonrasında çok sayıda Art Nouveau (yeni sanat) ve Neoklasisizm mimarisinde evler yapılmış.

Odessa Mimarisi
Odessa Mimarisi
  • DSC
  • ƒ/8
  • 40.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.00125

Odessa isminin Yunan kolonisi Odessos’tan geldiği (günümüz Varna’sı), veya Katerina’nın şehri ziyaret ettikten sonra yeterince içilebilir su kaynağı olmasından dolayı Fransızca “Assez d’eau (yeterli su)” ismini verdiği düşünülüyor. Assez d’eau kelimesi tersten Odessa şeklinde okunuyor.

Şehrin tarihiyle ilgili bilgileri yazının devamında yer yer okuyabilirsiniz.

Gezilecek Yerler

Odessa’da gezilecek çok fazla yer var. Benim 3 aylık seyahatimin son durağı olduğu için 4 gün kaldım ve artık son diye ayrı bir önem vererek gezdim. Genel olarak 2 gün şehri gezmek için ideal bir süre. Aldığım şehir kitapçığına göre sırasıyla gezilecek yerleri tek tek aşağıda okuyabilirsiniz:

Fanconi Cafe

Fanconi Cafe
Fanconi Cafe
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.016666666666667

Odessa’yı gezmeye başlamak için pek çok nokta var. Eğer gezmeye benim gibi sabah kahvesi içmeden başlayamayan biriyseniz, Odessa’da bulunan çok sayıda cafeden birine giderek sabah kahvenizi içebilirsiniz. Şehrin her yerinde gerçekten çok fazla cafe ve seyyar kahveci var. Bu kültür Odessa’ya Osmanlı’dan geçmiş. Eski dönemlerde şehirde yaşayan insanlar dinlenebilmek ve arkadaşlarıyla sohbet edebilmek için kahvehanelere gitmelere başlamışlar. Bu durum kısa sürede oldukça popüler hale gelmiş ve çok sayıda kahve dükkanı açılmış. Fanconi Cafe, Odessa’nın günümüzdeki en eski cafesi olma özelliğinde. 1872 yılından beri hizmet veriyormuş. Ben sabah kahvemi burada içmiştim.

Ekaterininskaya Square

Ekaterininskaya Square
Ekaterininskaya Square
  • DSC
  • ƒ/8
  • 20.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0015625

Sabah kahvesinin ardından kısa bir yürüyüşle şehrin en önemli meydanlarından biri olan Ekaterininskaya Meydanı‘na geliyorum. Bu meydan bana söylenene göre 1901 yılındaki Paris konferansında Avrupa’nın en iyi mimariye sahip meydanı seçilmiş. Öyle veya değil, etrafını çevreleyen 8 binanın her biri gerçekten ayrı güzellikte birer kültürel miras.

Monument to the founders of Odessa
Monument to the founders of Odessa
  • DSC
  • ƒ/8
  • 20.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.003125

Meydanın ortasında Odessa’nın Kurucuları anıtı bulunuyor. En üstte II. Katerina, alt tarafta İspanyol subay Jose de Ribas, Hollandalı mimar François de Wollant ve Katerina’nın gözdeleri Grigoriy Potyomkin ile Platon Zubov heykelleri anıtta yer alıyor. Katerina, ayaklarının altında Osmanlı bayrağını eziyor, sağ elinde ise Odessa’nın kuruluş fermanını tutuyor. 1917 yılındaki devrimle buradan kaldırılan heykel, 2007 yılında restore edilerek tekrar ait olduğu yere konulmuş.

Monument to Duke de Richelieu

Monument to Duke de Richelieu
Monument to Duke de Richelieu
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Katerina anıtının ardından aşağıya doğru yürünüce şehrin en önemli ve en turistik meydanına ulaşıyoruz. Buranın bir tarafında Rus klasisizm tarzında inşa edilmiş 2 yarı dairesel bina -ki çok güzeller-, sol tarafında büyük bir park, ön tarafında şehrin en popüler yerlerinden biri olan Potemkin merdivenleri, tam ortasında ise Odessa tarihinin en önemli isimlerinden birisi olan Duke de Richelieu’nun heykeli var.

Duke de Richelieu (1766 – 1822), Odessa’nın gelişimine oldukça katkı sağlamış birisi. Katerina’nın ölmesinden sonra 1803 yılında Odessa valisi olmuş ve burayı bir Avrupa şehri yapabilmek için çok uğraşmış. Önce vergileri kaldırmış, ardından şehri bir ticaret limanına dönüştürerek; endüstri, tarım, bilim, kültür ve eğitim alanlarında pek çok yenilikler yapmış. Onun yaşadığı dönemde Odessa, Rusya’nın en önemli ve en kalabalık 4. şehri haline gelmiş.

Monument to Duke de Richelieu
Monument to Duke de Richelieu
  • DSC
  • ƒ/8
  • 55.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0025

Valinin ölmesinin ardından şehir sakinlerinden bağış toplanarak, 1828 yılında heykeli yapılmış. Antik Roma’nın geleneksel kıyafeti toga giydirilmiş şekilde sol elinde parşömen tutan heykel; tarım, ticaret ve adaleti temsil ediyor, ayrıca limana yanaşan gemileri selamlıyormuş. Odessa’lı öğrenciler ise sınavlarından önce şans getirdiğine inandıkları için heykelin önünden geçiyorlarmış. Ancak bana söylenene göre eğer heykele yukarıdaki fotoğrafı çektiğim açıyla bakarsanız, sol elinde tuttuğu parşömenin penis gibi durduğunu fark edebilirsiniz. Öğrenciler şans yerine bunla dalga geçmek için geliyor olabilirler 🙂

Potemkin Stairs

Potemkin Stairs
Potemkin Stairs
  • DSC
  • ƒ/8
  • 26.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.008

Heykelin aşağısında şehrin en önemli yerlerinden biri olan Potemkin merdivenleri bulunuyor. Odessa limanının gelişmeye başlamasıyla birlikte, 1841 yılında liman ile şehri birbirine bağlayabilmek için bu merdivenler yapılmış. Tarihte “Dev merdivenler, bulvar merdivenleri, Richelieu’nun adımları” gibi isimlerle anıldıktan sonra, Rusya’daki 1905 Şubat devrimini anlatan Potemkin Zırhlısı filminde (1925), merdivenlerde katliam sahnesi çekildiği için son olarak bu isim verilmiş.

Merdivenlerin en üst tarafındaki basamağın genişliği 12.5 metre, en aşağıdakinin ise 21.7 metre. Yani en üstü dar ve aşağıya doğru genişleyerek gidiyor. Bunun amacı sanırım aşağıdan bakınca uzun görünmesini, yukarıdan bakınca ise kısa görünmesini sağlamak (göz yanılması). Merdivende toplam 192 basamak var ve 142 metre uzunluğunda. Ayrıca buranın paralelinde merdiven çıkmak istemeyenler için 1902 yılında yapılmış füniküler var.

Port

Port
Port
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Merdivenlerden aşağıya inince Odessa limanına ulaşıyoruz. Burası Doğu Avrupa’nın en yoğun kargo ve yolcu limanlarından birisi. 9 kilometrelik alan içerisinde 50’den fazla rıhtım bulunuyormuş.

Port
Port
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.003125

Limanda; otel, sanat galerisi, müze, restoran, kilise ve kocasını uğurlayan kadın heykeli bulunuyor. Ayrıca denizde tekne turu yapmak isterseniz burada birkaç farklı firmanın tekneleri var. Eğer hangilerinin tur teknesi olduğunu ayırt edemezseniz biraz bekleyin, görevliler sizi bulacaktır 🙂

Primorsky Boulevard

Primorsky Boulevard
Primorsky Boulevard
  • DSC
  • ƒ/8
  • 35.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.025

Merdivenlerden tekrar yukarıya çıkarak, heykelin sol tarafındaki yarım kilometrelik harika bulvara dönüyoruz. Burada banklarda dinlenebilir veya aşağısındaki parkı ziyaret edebilirsiniz:

İstanbul Park

İstanbul park ve ben
İstanbul park ve ben

İstanbul Parkı, Odessa ile İstanbul’un kardeş şehir olmasının 20. yılı anısına 2017 yılında açılmış bir park. 30 bin metrekare gibi büyük bir alana yayılmış. Şehirde dinlenmek ve denizi seyretmek için en ideal yerlerden birisi. Ayrıca geçmişte burada Osmanlı kalesinin bulunduğunu belirteyim. Yani parkın konumu rastgele seçilmemiş 🙂

City Hall

City Hall
City Hall
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Bulvarın sonunda ilginç bir mimariye sahip belediye binası bulunuyor. 1834 yılında klasisizm tarzında yapılan bina, uzun yıllar emtia borsası olarak kullanılmış. Korint düzeninde 12 sütuna sahip binanın sol tarafında Roma mitolojisinde anne sevgisi ve bitki tanrıçası Ceres heykeli, sağ tarafında ise ticaret tanrısı Merkür heykeli bulunuyor. En üstte yer alan saatin olduğu bölümdeki heykeller ise gece ve gündüzü temsil ediyor.

Tiger Frigate Cannon

Tiger Frigate Cannon
Tiger Frigate Cannon
  • DSC
  • ƒ/8
  • 26.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.005

Borsa binasının önünde, Kırım Savaşı sırasında Odessa’yı bombalayan İngiliz “Kaplan” fırkateyninden ele geçirilen top sergileniyor (1854). Ayrıca aynı gemiden ele geçirilen diğer eşyaları şehir müzesinde görebilirsiniz.

Alexander Pushkin Statue

Alexander Pushkin
Alexander Pushkin
  • DSC
  • ƒ/8
  • 50.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.00625

Belediye binasının önünde ayrıca Rusya tarihinin en önemli şair ve yazarı Alexandr Puşkin‘in heykeli var. Kendisi 1823 yılında, yaklaşık 13 ay boyunca Odessa’da yaşamış. Biyografisinde burası için “Puşkin, Odessa’ya ölümsüzlük hakkı verdi” şeklinde bir tanımlamada bulunmuş.

Archeological Museum

Archeological Museum
Archeological Museum
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.005

Sırada, belediye binasına 2 dakikalık yürüme mesafesinde olan arkeoloji müzesi var. 1825 yılında kurulan müze, Ukrayna’nın en eski müzesi olma özelliğinde. 1883 yılında günümüz binasına taşınmış ve 170 Bin’den fazla objeye ev sahipliği yapıyor.

Müzede Kuzey Karadeniz bölgesinde bulunan arkeolojik buluntular sergileniyor. Prehistorya, Antik Yunan, Antik Roma, Antik Mısır, Bizans, Orta Çağ, madeni para ve altın koleksiyonu bölümleri bulunan müzeye giriş fiyatı 50 Grivna (yaklaşık 8 TL).

Opera and Ballet Theater

Opera and Ballet Theater
Opera and Ballet Theater
  • DSC
  • ƒ/8
  • 26.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0008

Arkeoloji müzesinin yukarısında, Odessa’nın Potemkin merdivenleriyle birlikte diğer sembolü olan opera binası bulunuyor. 1887 yılında, Avrupa’nın pek çok şehrine opera binaları yapan Fellner & Helmer tarafından yapılan bina, İtalyan barok tarzındaki muhteşem ön cephesi ile şehrin en çok fotoğrafı çekilen yeri konumunda. Eğer etkinlik takvimine göz atmak isterseniz http://opera.odessa.ua/ adresine bakabilir veya içerideki resepsiyona danışabilirsiniz.

Derybasivska Street

Derybasivska Street
Derybasivska Street
  • DSC
  • ƒ/8
  • 35.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Tekrar şehir merkezine dönerek, Odessa’nın en popüler caddesine ulaşıyoruz. Trafiğe kapalı caddenin sağ ve sol tarafında 19. yüzyılda inşa edilmiş çok sayıda ev bulunuyor. Bunların alt katlarında sayıda cafe, restoran ve alışveriş mağazası var. Yemek yemek veya bir şeyler içmek için şehirdeki en güzel yerlerden birisi.

City Park

City Park
City Park
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.00625

Caddenin sonunda Odessa ile aynı yaşta olan şehir parkı bulunuyor. 1803 yılında, Odessa’nın ilk valisi José de Ribas’ın kardeşi tarafından açılan park, 5 dönümlük bir alana sahip. Akşamları burada çok sayıda sokak müzisyeni görmek mümkün.

Twelve Chairs

Twelve Chairs
Twelve Chairs
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.00625

Parkın ilerisinde küçük bir sandalye bulunuyor. Bu sandalye Odessa doğumlu İlya İlf ve Yevgeni Petrov’un yazdığı On İki Sandalye (1928) romanına atıfta bulunmak için buraya konulmuş. Eski bir soylu olan Vorobyaninov’un kayınvalidesi, ölüm döşeğindeyken elmasları sandalyelere sakladığını açıklamış ve bunun üzerine iki kişi şehir şehir dolaşarak sandalyeleri aramaya başlamış. Romanda hazine avcılarının hikayeleri anlatılıyor.

Hotel Bolshaya Moskovskaya

Hotel Bolshaya Moskovskaya
Hotel Bolshaya Moskovskaya
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0025

Cadde üzerinde bulunan Bolshaya Moskovskaya Oteli (Büyük Moskova Oteli), Odessa’daki en güzel Art Nouveau (yeni sanat) mimarisine sahip binalardan birisi. 1901 yılında şehrin en ünlü mimari Lev Vlodek tarafından yapılmış.

Passage

Passage
Passage
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.005

Otelin ilerisinde aynı yıl yapılmış başka bir otel daha bulunuyor. Ancak burası aynı zamanda pasaj olarak tasarlanmış. Dış görünüşü oldukça sade, içerisi ise oldukça detaylı ve inanılmaz bir mimariye sahip. Bana Milano‘da bulunan “Galleria Vittorio Emanuele”yi hatırlatmıştı. Şehirde mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.

Statue of Graf Vorontsov

Statue of Graf Vorontsov
Statue of Graf Vorontsov
  • DSC
  • ƒ/8
  • 40.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0025

Pasajdan çıktıktan sonra Yeni Rusya Prensi Graf Vorontsov‘un heykeli karşımıza çıkıyor. Vorontsov, Napolyon Savaşları ve Kafkas savaşları sırasında elde ettiği başarılarla mareşal ünvanı kazanmış bir lider. 1856 yılında Odessa’da hayatını kaybetmiş ve kısa süre sonra heykeli yapılarak 1863 yılında buraya konulmuş. Mezarı ise şimdi anlatacağım katedralde bulunuyor.

Odessa Cathedral

Odessa Cathedral
Odessa Cathedral

İç dekorasyonuyla Avrupa’nın en görkemli bazilikalarından biri olan Odessa Katedrali, Yeni Rusya’da inşa edilen en eski dini yapıdır. 1808 yılında inşa edilen katedral, zamanla restore edilerek genişletilmiş ve 12 Bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği büyüklüğe ulaşmış. 80 metre yüksekliğindeki çan kulesi ise bir zamanlar limana yanaşan gemiler için deniz feneri görevi görürmüş.

Palace of Tolstoy Family

Palace of Tolstoy Family
Palace of Tolstoy Family
  • DSC
  • ƒ/8
  • 26.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.003125

Katedralin ardından sırada II. Katerina heykelinin ilerisinde bulunan görülecek yerler var. Bunlardan ilki 1830’larda inşa edilen ve ilerleyen yıllarda Rus yazar Lev Tolstoy tarafından evli oğlu için satın alınan bu konak. 2 ayrı binadan ve bir avludan oluşan konak, günümüzde Tolstoy’un hayatını anlatan ve onların kullandığı eşyaların sergilendiği bir müze durumunda.

Atlantis House
Atlantis House
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.005

Tolstoy’un evinin bulunduğu bölgede çok sayıda estetik bina bulunuyor. Her biri ayrı ayrı fotoğraflamalık. Bunlardan en meşhuru fotoğrafta gördüğünüz Atlantis Evi (19. yy).

Flat House

Flat House
Flat House
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0025

Mimari demişken 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen ve yandan bakınca düz bir duvara benzeyen “Cadı Evini” atlamak olmaz. İnanılışa göre inşaat sahibinin binayı tamamlatmaya parası yetmemiş ve eldeki imkanlarla evin yan tarafına 2 ayrı duvar yaptırabilmiş. Arada boşluk kaldığı için fotoğrafın sol tarafında gözüken yer tek bir duvarmış gibi gözüküyor. Yani anlayacağınız göz yanılması 🙂 (anlatması çok zor, gidince ne olduğunu çok iyi anlayacaksınız).

Shah Palace

Shah Palace
Shah Palace
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.002

Araya bu küçük evi sıkıştırdıktan sonra, Atlantis Evi’nin ilerisinde bulunan Şah Sarayı‘na sıra geldi. Dışarıdan bakınca İngiliz şatolarını andıran saray, Polonyalı bir aile için 1852 yılında yapılmış. Bir süre sonra, 1909 yılında sürgün edilen İran Şahı Muhammed Ali tarafından satın alınarak hareme dönüştürülmüş. Muhammed Ali, yaklaşık 50 cariyesiyle beraber birkaç yıl burada yaşamış.

Bu bölgede ayrıca yukarıda heykelini eklediğim mareşal Mikhail Vorontsov’un sarayı bulunuyor. Ziyaretim sırasında tadilatta olduğu için düzgün fotoğrafını çekemedim.

Art Museum

Art Museum
Art Museum
  • DSC
  • ƒ/8
  • 22.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Odesa’da son gezdiğim yer sanat müzesi oldu. 19. yüzyılda yapılmış harika bir konakta hizmet veren müzede, 10 Bin’den fazla resim, çizim, heykel ve dekoratif sanat eseri sergileniyor. Bunların çoğu 16 – 18. yüzyıllar arasında yapılmışlar.

Çariçe I. Katerina (18. yy)
Çariçe I. Katerina (18. yy)
  • ƒ/1.8
  • 3.99.0mm
  • ISO 80
  • 1/0.14285714285714
Adalet Tanrıçası gibi giyinmiş II. Katerina (19. yy)
Adalet Tanrıçası gibi giyinmiş II. Katerina (19. yy)
  • ƒ/1.8
  • 3.99.0mm
  • ISO 64
  • 1/0.058823529411765
Broken Dreams (Kırık Düşler) - 1868
Broken Dreams (Kırık Düşler) - 1868
  • ƒ/1.8
  • 3.99.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.058823529411765
Pushkin Karadeniz'de - 1897
Pushkin Karadeniz'de - 1897
Hacı Murat baloda - 1913 (Tolstoy'un kitabı)
Hacı Murat baloda - 1913 (Tolstoy'un kitabı)
  • ƒ/1.8
  • 3.99.0mm
  • ISO 80
  • 1/0.14285714285714

Müzeye giriş fiyatı 50 UAH (yaklaşık 8 TL).


Özet

Odessa’da gezdiğim yerler bu kadardı. Her yerini toplam 2 günde gezdim. Yazdıklarım dışında elbette daha fazla gezilecek yer bulmak mümkün. Odessa’ya seyahat edeceklere şimdiden iyi seyahatler dilerim!

Kaynaklar:

Benzer Yazılar

Yorum Yaz

2 Yorum

  • Cevap Yaz veli 24 Ekim 2019 at 05:17

    Biz ukrayna odessa ya gittik katabomblar kesın gıdın. yazınızdakı heryerı gorduk. Rus dili çok zor garsonlar dışında kımse bizi anlamadı, yaş itibari ile ingilizce orta https://rehberodessa.com/ öğrenci tercüman arkadaşla dolaştık. borş çorbası kesınlıkle için ve ukrayna mantısı yiyin. yer altı mağraları soğuk mont alınız.

  • Cevap Yaz Kudret YILMAZ 18 Kasım 2019 at 12:06

    Vize ve pasaport gerekmemesi ile kısa bütçeli tatilimin durağı ukrayna olacak. Sayenizde odessa’ya gitmeden geri dönmemeyi düşünmeye başladım 🙂 Sanırım bütçem biraz zorlancak.