Oslo Gezilecek Yerler

İnsani Gelişmişlik Endeksi’ne (HDI)” göre dünyanın en gelişmiş ülkesi Norveç; doğal güzellikleri, zenginliği, eğitim sistemi ve insani haklar gibi konularda her zaman sempati duyduğum bir ülke olmuştur. Bu yazımda başta müzeleri olmak üzere turistik anlamda oldukça fazla şey vaat eden başkent Oslo’da gezilecek yerleri ve Norveç ile ilgili bazı bilgileri bulabilirsiniz.

Oslo Hakkında

453 kilometre kare alanda kurulu olan Oslo, bu alanda dünyanın en büyük başkentidir. Her ne kadar geniş bir alana yayılmış olsa da, topraklarının yarısından fazlası ormanlarla kaplıdır. Zaten Oslo için “metroya/otobüse bin, 15 dakika sonra ormandasın” ifadesi kullanılmaktadır. 1.7 milyon kişinin yaşadığı şehir, aynı zamanda İskandinav yarımadasının Stockholm ve Kopenhag’dan sonra en kalabalık 3. şehridir.

Merkez tren istasyonu önü (Sentralstasjon)

Stockholm’den Norwegian Airlines ile Oslo’ya gelip şehir merkezine geçtikten sonra ilk dikkatimi çeken şey kalabalık ve biraz keşmekeşlik olmuştu. Buna Stockholm’ün sakinliğinden sonra oldukça şaşırmıştım. Sonradan araştırdığım kadarıyla Oslo’da çok sayıda Pakistan, Somali, Irak, Fas, İran, Hint, Afgan, Türk vb. uyruklu vatandaş yaşıyor. Her ne kadar şehir nüfusunun %70’ini Norveç’liler oluştursalar da, %30’luk göçmenler topum arasında hemen fark ediliyor.

Norveç Hakkında

Norveç, Birleşmiş Milletler’e göre dünyanın en gelişmiş ülkesidir. Zaman zaman bu ülkeyle ilgili internette karşımıza oldukça ilginç bilgiler çıkmaktadır. Bunlardan bir kaçına değinmek gerekirse:

  • Küresel barış endeksi, insani gelişmişlik endeksi, insan hakları, çocuk hakları vb. gibi pek çok kategoride dünyanın en iyi ülkesidir,
  • Eğitim tamamen ücretsizdir (üniversite kolejleri dahil),
  • Hapisaneleri ortalama bir otel konforundadır. Mahkumlar balık tutabilir ve yüzebilir,
  • İçkili araç kullanarak yakalananlar 30 gün hapis yatar, 1 yıl boyunca ehliyetine ve kazandığı paranın %10’una el konulur (bu gerçekten ilginç ve olması gereken),
  • Ülkede 450 binden fazla göl vardır,
  • Polis teşkilatı koca bir yılda yalnızca bir defa kurşun sıkar,
  • Neredeyse herkes yaz aylarında 4 hafta aralıksız tatil yaparlar,
  • Kadınlar çalıştıkları şirketlerde doğum iznine ayrıldıklarında 44 hafta, erkekler baba olacakları 6 hafta boyunca izin alabilir ve bu süreçte maaşları ödenir.

Her şey mükemmel gözüküyor ancak ülke nüfusunun 5 milyon olduğunu, sosyalist bir ülke ve petrol zengini olduklarını belirteyim. Vergilerin oldukça yüksek olmasından dolayı eğitim, sağlık gibi hizmetler ücretsiz sunulmakta, Norveç’liler ise vergilerini seve seve ödemektedirler. Tahmin edebileceğiniz gibi vergiler yüksek olduğu için oldukça pahalı bir ülkedir.

Para = Refah ve Huzur

İsveç’liler, Norveç için “sonradan görmeler” tabirini kullanırlar. Çünkü yakın geçmişte kısmen fakir bir ülke olan Norveç, 1950’lerde Kuzey Denizi‘nde petrol keşfediyor, 1960’larda küçük küçük petrol çıkarmaya başlıyor, 1970’lerde petrol şirketi “Statoil” kuruluyor. Bu şirket kısa zamanda ülkenin en değerli ve en çok işçi çalıştıran şirketi haline geliyor. Dünyanın petrole bağımlılığının iyice artmasından sonra Norveç kafayı kullanıyor ve dünyanın en büyük petrol ihracatçısı haline gelerek, her yıl bu işten trilyonlarca dolar kazanıyor. İsveç ise her zaman zengin bir ülke olarak çizgisini hiç bozmuyor 🙂

GSYİH

Yukarıdaki grafikte ekonomik büyüklüğünün birkaç önemli ölçütlerinden biri olan Gayri safi yurt içi hasıla grafiği var. 2000 yılına kadar İsveç (sarı), Amerika (yeşil) ve Finlandiya (mavi) ile başabaş giden Norveç (kırmızı), bu tarihten sonra yaklaşık %48 oranında GSYİH’ını büyütmüş. Her ne kadar dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olsalar bile, aynı zamanda balıkçılıkta da oldukça iyi durumdalar.

Eğer gündemi takip eden biriyseniz son yıllarda dünyanın petrole bağımlılığı her geçen gün azaldığını ve benzer şekilde petrol fiyatlarının düştüğünü biliyorsunuzdur. Norveç, Arap ülkelerinin aksine petrolden kazandığını eğitim ve bilime yatırarak geleceğini güvence altına almıştır.

Tarihi

Oslo, Norveç Kralı Harald Hardråde tarafından 1048 yılında kurulmuş ancak isminin anlamı ve nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Tahminlere göre resmi olarak kurulmadan önce dönem dönem farklı isimlerle anılmış, zaman içerisinde “Oslo” ismini almış. 1300’lü yılların başında Norveç’in başkenti haline gelerek, 1347-1351 yılları arasında “Kara Ölüm” olarak adlandırılan ve Avrupa’yı etkisi altına alan veba salgınından en çok etkilenen şehirlerden birisi olmuş. Bu süreçte nüfusunun 4’te 3’ünü kaybetmiş ve ardından sıklıkla yangınlar atlatmış. Tarihindeki en büyük yangını ise 1624 yılında yaşamış. Şehrin büyük bölümü yandığı için o dönem Danimarka Kralı olan IV. Christian tarafından ziyaret edilerek şehir günümüzdeki yerine taşınmış. Adı ise “Christiania” olarak değiştirilmiş. Şehir tarihindeki son önemli olay, 1925 yılında adının tekrar “Oslo” olarak değiştirilmesi olmuş.

Norveç Parası Kron (NOK)

Norveç, Schengen bölgesinde olmasına rağmen halkın isteğiyle hem Avrupa Birliği üyesi değil, hem de Euro yerine kendi para birimi olan Norveç Kronu’nu (ISO kodu: NOK) kullanmaktadır. 2016 yılı itibariyle 1 TL = 2.58 NOK yapmaktadır. Paranın değeri her ne kadar az gibi görünse de, rakamlar oldukça yüksektir. Yani şehirde 1 NOK’a alacak bir şey bulamazsınız. Biraz rakamlara değinmek gerekirse:

  • Burger King (steakhouse menüsü):  99 NOK (45 TL)
  • Su: 25 NOK (9.50 TL)
  • Pizza (büyük): 250-300 NOK (96 – 116 TL)
  • Toplu taşıma bileti (tek kullanımlık): 32 NOK (12 TL)
  • 50’lik bira: 40-70 NOK (15 – 27 TL)
  • Sandviç: 90 NOK (35 TL)
  • Sigara (marlboro): 104.50 NOK (40 TL)

şeklinde. Öğle/akşam yemeklerinde tek kişi ortalama 150 NOK (58 TL) civarı para harcayacağınızı düşünebilirsiniz. Tabi bu fiyatın sadece ana yemek ve şehir merkezinin biraz dışında olduğunu hatırlatayım. Ayrıca biz nasıl halk arasında Türk Lirasını TRY yerine TL olarak kısaltıyorsak, Norveç’te de bu kısaltma ISO kodu olan NOK yerine “KR“dir. Ben yazı boyunca NOK olarak kullanacağım ancak şehirdeki tüm fiyatları “10kr” şeklinde yazıldığını unutmayın.

Bütçe dostu tavsiye: Eğer konakladığınız yer kahvaltı hizmeti vermiyorsa, şehrin her yerinde “7-Eleven” marketlerinden 25-30 NOK (10-15 TL) gibi bir fiyata kahve + yanına kruvasan alabilirsiniz. Eğer ortalama bir yerde kahve içmek isterseniz 30-35 lira gibi bir fiyata içersiniz.

Oslo’nun 2013 yılında “dünyanın en pahalı şehri” seçildiğini unutmayın 🙂

Havalimanından Şehir Merkezine Ulaşım (Gardermoen)

Oslo Gardermoen Havalimanı, şehir merkezine 47 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Şehir merkezine ulaşmak için kullanılabilecek 5 alternatif olmakla birlikte en kolay, hızlı ve bütçe dostu olan NSB (Norwegian State Railways) trenleridir. Havalimanının “Dış Hatlar Geliş” bölümünden çıktıktan sonra sağa dönüp düz devam ederseniz trenlerin kalktıkları platformlara iniş kapılarını görebilirsiniz. Başka bir değişle havalimanındaki “Trains” tabelalarını takip ederek platformlara ulaşabilirsiniz. Ancak şehir merkezine gidebilmek 2 tren bulunmakta. Birisi “Airport Express (Flytoget)”, diğeri NBS yani local trenlerdir. NBS, Flytoget’e göre daha ucuzdur.

Gardermoen Havalimani NSB tren bileti makinası

NBS trenleri için bileti “kırmızı” bilet makinalarından alabilirsiniz. Emin olmak için üzerlerinde NBS yazıyor olmasına dikkat ediniz. Yanlış hatırlamıyorsam Flytoget’in makinaları sarı renkte idi. Başka bir hayat kurtarıcı bilgi ise, bilet alacağınız sırada From (nereden) ve To (nereye) bölümlerine yazacağınız şeyler. Oslo şehir merkezi “Oslo S (veya Sentralstasjon)”, Havalimanı ise “Lufthavn” olarak geçmektedir. Özellikle şehir merkezinden tekrar havalimanına dönerken makinanın To yerine ne yazacağımı bilememiştim. Gardermoen, Airport vs. yerine “Lufthavn” yazmanız gerek, bunu unutmayın. NBS tren bileti fiyatları 92 NOK (35 TL)’dir.

Oslo Merkez Tren İstasyonu - Sentralstasjon

Biletleri kredi kartı ile satın alabileceğinizi, trenlerde wifi olduğunu, sadece 1 durakta durarak ardından tren istasyonuna geldiğini, ortalama 23 dakika sürdüğünü ve dijital ekranda bunu takip edebileceğinizi belirteyim.

Şehiriçi Ulaşım

Oslo’da şehiriçi ulaşım otobüs, tramvay, tren, metro ve vapurlar ile sağlanmaktadır. Toplu taşımanın merkezi Oslo S, yani merkez tren istasyonu ve “Nationaltheateret” istasyonudur. Şehir küçük olmadığı ve turistik yerler büyük bir alana yayıldığı için toplu taşımayı sıkılıkla kullanacaksınız. Ancak özellikle tramvayların kullandıkları raylardan birden fazla tramvayın geçtiğini belirteyim. Yani durakta beklerken ilk gelen tramvay sizin bineceğiniz olmayabilir. Duraklarda yazan sürelere ve önlerinde yazan numaralara dikkat etmekte fayda var. Bilet fiyatları tek yön 32 NOK (12 TL)’dir.

OsloPass

OsloPass, 30’dan fazla müzeyi gezmeyi ve tüm toplu taşıma araçlarını ücretsiz olarak kullanmaya yarayan, aynı zamanda pek çok yerde indirim sunan bir turist biletidir. Hali hazırda müzeleri ve toplu taşıma ücretleri oldukça pahalı olan şehri doya doya keşfetmek için OsloPass almak oldukça mantıklı geliyor bana. Fiyatları ise şu şekilde:

  • 24 saatlik: 335 NOK (130 TL)
  • 48 saatlik: 490 NOK (190 TL)
  • 72 saatlik: 620 NOK (240 TL)

Ben 48 saatlik biletlerden aldım. Gezilecek yerler bölümünde tek tek müzelerin fiyatlarını yazacağım ancak en az 10 defa (gidiş-dönüş) şeklinde toplu taşıma kullanacağınızı ve 1-2 müzeyi gezerek biletin parasını hemen çıkarabileceğinizi belirteyim. OsloPass’i turist infolardan, otel ve hostellerden satın alabilirsiniz.

Kartı kullanmak için önce üzerinde yer alan tarih bölümünü doldurmak gerekiyor. Üzerinde QR kod olan bir bölüm ve ücretsiz otopark hizmeti sunan başka bir bölüm olmak üzere birbirine bağlı 2 küçük karttan oluşuyor. Müzelerde kullanmak için gişeye giderek OsloPass’i veriyorsunuz, görevli QR kodunu okutuyor ve size normal bir giriş bileti veriyor. Yani QR kodunu direk turnikelere okutamıyor veya müze kuyruğuna gireceğiniz için “skip to line” yapamıyorsunuz. Kartı aldıktan sonra hangi müzelerde geçtiğini gösteren ayrı bir kitapçık da veriliyor.

Gezilecek Yerler

Bana göre bir şehri gezmeye ibadethane (cami/kilise) ile gezmeye başlamıyorsanız, o şehirde gezecek çok fazla şey bulabilirsiniz demektir. Oslo’da bu tarz şehirlerden birisi. Gezilecek dünyaca ünlü epey yeri bulunuyor. Şehir tarihinde belirttiğim gibi 1624 yılında yaşanan büyük yangından ve sonradan gelen zenginlikten dolayı modern bir mimari yapısı var.

Bygdøy Adası

Oslo’nun “müzeler adası” olarak adlandırılan Bygdøy Adası’nda 5 adet popüler müze bulunmaktadır. Adaya vapur ve 30 numaralı otobüs ile ulaşılıyor. Eğer geniş bir zamanınız varsa yürüyerek gitmek 1 saat kadar sürüyor. Yeşillikler içerisinde inanılmaz keyifli bir yürüyüş oluyor 🙂 Birazdan okuyacağınız ilk 5 müze bu adada yer almaktadır.

Norsk Folkemuseum

Norveç/Telemark eyaletinin geleneksel evleri - Norveç Kültürel Tarih Müzesi
Norveç Kültürel Tarih Müzesi
1920'lerden bir benzin istasyonu
Norveç Kültürel Tarih Müzesi
Likör dükkanı
Norveç Kültürel Tarih Müzesi

Norveç kültürel tarih müzesi, ortaçağdan 20. yüzyıla kadar olan sürede Norveç’in sosyal ve kültürel yaşamı konu alan bir açık hava müzesidir. Büyük bir arazi içerisinde yer alan müzede 155 ev ve bir adet kilise yer almaktadır.

Norveç Kültürel Tarih Müzesi
Norveç Kültürel Tarih Müzesi
Norveç Kültürel Tarih Müzesi

Dünyadaki benzerlerinin aksine evlerin içerisine girilebilen ve o dönemlerde kullanılan kıyafet, ev eşyaları, oyuncak, el sanatları vb. sergilenen müze, 1881 yılında kurularak dünyanın ilk açık hava müzesi olmuş.

Gol Stave Kilisesi / Norveç Kültürel Tarih Müzesi
Gol Stave Kilisesi / Norveç Kültürel Tarih Müzesi

Müzenin olduğu bölgeye ilk olarak Norveç Kralı II. Oscar yazlık daire yaptırmış, sonrasında Hallingdal eyaletinde yer alan Gol Stave Kilisesi buraya taşınmış. 1200 yılında yapılmış kilise müzenin en önemli bölümlerden biridir. Ortalama 3 saatte gezilebilen ve kesinlikle tavsiye ettiğim kültürel tarih müzesine giriş fiyatı 125 NOK (48 TL)’dir.

The Viking Ship Museum

Viking Gemi Müzesi

Viking Gemi Müzesi, 9. yüzyılda yapılmış Gokstad, Oseberg ve Tune ismi verilen 3 Viking gemisi ve Viking’lere ait birtakım eşyaların sergilendiği dünyaca ünlü bir müzedir.

Vikingler, Milattan Sonra 700 – 1050 yılları arasında yaşamış bir kavimdir. Tarihte her ne kadar 700 yılında yaşamlarının başladığı söylense de, yazı yazma gelenekleri olmadığı için bu tarihten önce haklarında bilgi bulunmamaktadır. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok yerine sefer düzenleyen Vikingler, acımasız ve savaşçı kişilikleri ile uzun süre tüm dünyaya korku salmışlardır. Varyaglar ve Normanlar olarak ikiye ayrılan kavimden Varyaglar doğuya, Normanlar batıya sefer düzenlemişlerdir. Ayrıca bir dönem Bizans’ın paralı askerleri olarak Konstantinopolis’e de (İstanbul) gelmişlerdir.

Oseberg
Oseberg
Oseberg
Oseberg
Oseberg

Oseberg Gemisi 820 yılında yapılmış bir Viking gemisidir. 21.58 metre uzunluğunda, 5.10 metre genişliğinde yapılan geminin iki yanında 15 kürek bölümü yer almaktadır. Geminin yapımında meşe kullanılmış ve 30 kişi taşıyabilme kapasitesine sahiptir. 1905 yılında keşfedilen geminin içerisinde 50-60 yaşlarında ve 25 yaşlarında iki kadına ait kemikler bulunmuş. Bunların Viking kraliçesi ve kölesinin kemiklerinin olduğu düşünülmektedir.

Gokstad Gemisi

Gokstad Gemisi; 23.24 metre uzunluğunda, 5.20 metre genişliğinde olan ve 70 kişi taşıyabilen başka bir Viking gemisidir. 890 yılında yapıldığı tahmin edilen gemi; 1880 yılında, içerisinde bir 183cm uzunluğunda, dönemin güçlü bir Viking’ine ait olduğu düşünülen kemikleriyle birlikte keşfedilmiş. Viking geleneğine göre ölen kişiler gömülmek yerine gemilerin içerisine konularak yakılırmış.

Tune Gemisi

Tune Gemisi, diğer iki Viking gemisinin tersine kargo gemisi olarak kullanılmıştır. Kürk, cam ve köle taşındığı tahmin edilen gemi, Norveç’te bulunan ilk Viking gemisidir.

Ejder başı
Tekerlekli sandık
Kızaklı sandık
Sandık

 

Müzenin içerisinde gemilerle beraber bulunan birtakım eşyalar sergileniyor. Oslo’nun en çok ziyaret edilen müzesine giriş fiyatı 80 NOK (31 TL)’dir.

Fram Museum

Fram müzesi

Fram Müzesi, dünyanın en sağlam ahşap gemisi olan ve Kuzey Kutbu ile Antartika’yı keşfetmek için Norveç’li kaşifler tarafından kullanılan Fram Gemisi‘nin sergilendiği müzedir.

Fram Gemisi
Fram Gemisi
Kaban

1893 yılında ilk seferine çıkan gemi Kuzey Kutbu, Kanada’nın kutuplardaki takımadaları ve Güney Kutbu’na toplam 3 sefer yapmış. 1912 yılında son seferini yaptıktan sonra kendi adına yapılan Fram Müzesi’ne konulmuş. Müzede Norveç’li kaşifler Fridtjof Nansen, Otto Sverdrup, Oscar Wisting ve Roald Amundsen’in seferleri sırasında kullanıldıkları eşyalar, giydikleri kıyafetler vb. pek çok şey sergileniyor.

Gemi güvertesi
Gemi içerisinden

Aynı zamanda geminin içerisine girilip dolaşılabiliyor. Uyudukları bölmeler ve aynı şekilde kaşiflerin kullandıkları eşyalar görülebiliyor. Gerçekten gemiyi gezmek inanılmaz güzel bir deneyim. Müzeye giriş fiyatı 100 NOK (38 TL).

Kon-Tiki Museum

Kon-Tiki Müzesi

Kon-Tiki Müzesi, Norveç’li yazar ve kaşif Thor Heyerdahl ve 5 arkadaşının 1947 yılında kendi yaptıkları salla kıtalararası yolculuk yaptıkları maceralarını anlatan ve salın sergilendiği müzedir.

Kon-Tiki (önden)
Kon-Tiki (arkadan)

Norveç’li kaşif eski çağlarda Amerika’da yaşayan insanların, okyanusu salla geçerek Polinezya koloniler kurmuş olabileceğini düşündüğü ve bunu kanıtlamak için bu seyahati gerçekleştirmiş. Peru’da bulunan dayanıklı balsa ağaçlarının kütüklerinden yapılan ve Amerikan donanmasının sponsor olduğu sal, ilk yolculuğuna 1947 yılında Peru’dan yola çıkmış. Kaşifler, Pasifik Okyanusunu geçtikten sonra Tuamotus adalarına başarılı bir şekilde ulaşmışlar. Toplam mesafesi 6900 km olan bu yolculuk 101 günde tamamlanmış. Sallarına ise Güney Amerika’da yer alan İnka medeniyetinin tanrısı Kon-Tiki’nin adı verilmiş. Yolculuğun ardından Thor Heyerdahl (müzede heykeli bulunuyor) bu maceralı yolculuğunu anlatan kitabı yayınlamış, 2012 yılında ise filmi çekilmiş. (bkz: Kon-Tiki IMDB 7.2/10)

RA II

Kon-Tiki’nin başarılı bir şekilde yolculuğunu tamamlamasından sonra benzer şekilde basit biçimde yapılan sallar ile okyanuslar geçilmiş. RA II’de onlardan birisi. Bu tarz son yolculuk 2011 yılında An-Tiki adı verilen sal ile Amerika’lılar tarafından yapılmış.

Müzede hem Kon-Tiki, hem de RA II salları sergileniyor. Aynı zamanda seferler sırasında bulunan birtakım arkeolojik eserler de Norveç’e getirilip müzeye konulmuş. Müzeye giriş fiyatı 95 NOK (36 TL).

Norwegian Maritime Museum

Norveç Deniz Müzesi

Norveç Deniz Müzesi, başta Norveç olmak üzere dünyada denizciliğin son 150 yıllık gelişimini gösteren bir müzedir. İçerisinde sallar, gemi modelleri, balıkçılık, arkeoloji vb. alanlarda çok sayıda obje bulunduran müze, Viking’lerden bugüne denizcilik konusunda “biz en iyiyiz” diyen Norveç’in en çok önem verdiği müzelerden birisidir.

Viking dönemi buluntuları
1850-1950 arasında kullanılan sallar
Deniz Müzesi
1860, İngiliz can yeleği
10 Şubat 2016'da Suriye'li mültecileri taşıyarak İzmir'den kalkan ve Midilli Adası yakınlarında kurtarılan bir mülteci botu.
4 kişilik interaktif bir görev oyun

Ben müzenin interaktif bölümlerini epey sevmiştim. Yani içeride oyun oynayabiliyor, gemilerle ilgili dijital ekranlardan detaylı bilgiler edinebiliyorsunuz. Giriş fiyatı 100 NOK (38 TL).

 

Vigeland Sculpture Park

Vigeland Heykel Parkı

Vigeland Heykel Parkı, Gustav Vigeland (1869-1943) tarafından dizayn edilmiş ve içerisinde 200’den fazla bronz, granit ve dökme demirden yapılmış heykel bulunan bir parktır. Yıllık 1 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilen parka giriş hem ücretsiz, hem de Norveç’in en çok ziyaret edilen yeri olma özelliğindedir.

Heykeller
Heykeller
Heykeller

Özellikle müzeler adasında yer alan müzeleri gezdikten sonra akşama doğru yorgunluk atmak için gelinebilecek harika bir park. Ancak fotoğraf makinanızın şarjı olduğundan emin olunuz çünkü tüm heykeller birbirinden ilginç.

Monolith (yekpare dikme anıt)

Parkın en önemli heykellerinden birisi, yüksek bir noktada bulunan ve 14 metre yüksekliğinde, 121 heykelle yapılmış anıttır. İnsanların beraber göğe yükseliğini simgelemektedir.

Wheel of Life (Yaşam Döngüsü)
Wheel of Life (Yaşam Döngüsü)
Vigeland Heykel Parkı
Vigeland Heykel Parkı

Parkta yer alan diğer önemli heykeller baba, anne ve çocuğun yer aldığı Yaşam Döngüsü heykeli ve Angry Boy (Kızgın çocuk) heykelidir.

Oslo City Hall (rådhus)

Oslo Belediye Binası

Oslo Belediye Binası, şehir merkezinde kırmızı görüntüsüyle oldukça dikkat çekmektedir. 1950 yılında yapılan bina, 2005 yılında Oslo’da yapılan ankette “yüzyılın yapısı” seçilmiş. Günümüzde turistik ziyarete açıktır ve ücretsiz olarak gezilebilir.

Nobel Peace Center

Nobel Barış Müzesi

Nobel Barış Müzesi, Oslo şehir merkezinde bulunan ve geçmişten bugüne Nobel Barış Ödülü‘nü alan kişiler hakkında bilgiler sunan, 2005 yılında açılmış bir müzedir. Nobel Barış Ödülü, Alfred Nobel’in vasiyetiyle Oslo’da kurulmuş ve her yıl “dünyanın daha iyi bir yer olmasına” katkı sağlayan en önemli kişiye verilen bir ödüldür. (Not: Nobel ödülleri ile Nobel Barış ödülü birbirinden farklıdır)

Nobel Barış Müzesi
2009 - Obama
Nobel Barış Müzesi

1901 yılından bu yana verilen ödülleri 2009 yılında Baracak Obama, dünyada nükleer faaliyetleri durdurma çalışmalarından ötürü kazanmış. Müzede ödülü alanların yaptıkları çalışmalar ve biyografilerini, aynı zamana Norveç Nobel Komitesi’nin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Giriş fiyatı 100 NOK (38 TL).

Akershus Fortress

Akershus Kalesi

Akershus Kalesi, 1299 yılında yapılan bir ortaçağ kalesidir. Başkent olduktan sonra Norveç’in savunmasında önemli rol oynayan kale, 1624 yılındaki büyük depremde oldukça fazla hasar almış. Restore edildikten sonra bir süre daha krallar tarafından kullanılarak; 19. yüzyılda hem askeri, hem de hem de savaş suçluları için hapisane görevi görmüş. 1852 yılında çıkan bir isyanda tüm suçlular hapisten kaçmayı başarmışlarsa da sonunda çoğu yakalanarak öldürülmüş. 2. Dünya Savaşı sırasında ise Nazi’ler tarafından ele geçirilerek çok sayıda katliam yapılmış.

Akershus Kalesi'nden gün batımı & Oslofjord
Akershus Kalesi

Kalenin bir bölümü günümüzde hala askeri bölge olarak kullanılmasına rağmen neredeyse tamamı halka açıktır. Özellikle akşama doğru güneşin batışını izlemek ayrı bir keyifli olduğu gibi, ziyaretiniz sırasında çeşitli etkinliklere denk gelmeniz de olasıdır. Yılda 2 buçuk milyon kişi tarafından ziyaret edilen kaleye giriş ücretsizdir.

Bir köle kıyafeti
Savaş sırasında Norveç Kralı VII. Haakon (ortada) ve generalleri

Yüksek surları ile ilgi çeken kaleyi boydan boya gezdikten sonra eğer ilginizi çekerse Resistance Museum‘u gezebilirsiniz. Avrupa’nın bazı şehirlerinde olduğu gibi, bu müze de 2. Dünya Savaşı sırasında Norveç’in Nazi’lere direnişinden bahsetmektedir. Döneme ait kıyafet, silah, resim, yazı vb. pek çok objenin sergilendiği müzeye giriş fiyatı 50 NOK (20 TL)’dir.

National Opera & Ballet

Oslo Opera Binası

Oslo Opera Binası, Avusturalya’da bulunan Sydney Opera House’dan sonra modern mimaride yapılan dünyanın en güzel 2. binası olarak gösterilmektedir. Uzaktan bakıldığında buz dağı veya gemiyi andıran bina, mimari yarışmaların çoğunda ödül almayı başarmıştır. Eğer Opera binasında yapılan etkinliklere göz atmak isterseniz http://operaen.no/en/ adresini ziyaret edebilirsiniz. Aynı zamanda binanın içerisine girilip bir bölümü gezilebiliyor ve çatısına çıkılabiliyor.

Royal Palace

Kraliyet Sarayı

Norveç Kraliyet Sarayı, Fransız asıllı Norveç ve İsveç kralı olan III. Charles’ın isteği üzerine 1800’lerin ortalarında yapılmış bir saraydır. Günümüzde hala Kraliyet ailesi tarafından kullanılan sarayın 173 odası bulunmaktadır. Yaz aylarında günde 4 defa İngilizce rehber eşliğinde gezilebilir. Fiyatı 135 NOK (51 TL)’dir.

Saray Parkı

Saray, “Kraliyet Bahçesi” adı verilen oldukça geniş bir park içerisinde yer almaktadır.

Astrup Fearnley Museum

Astrup Fearnley Müzesi

Thomas Fearnley Vakfı tarafından finanse edilen Astrup Fearnley Müzesi, Oslo’nun ödül almış mimari yapılarından bir diğeridir. İlk olarak 1993 yılında açılan, 2012 yılında günümüz binasına taşınan müze kısaca çağdaş sanat müzesidir. Özellikle son 30 yıllık eserlerin sergilendiği müzede, her yıl 7-8 geçici sergi düzenlenmektedir. İlgilenenler için müzeye giriş fiyatı 120 NOK (46 TL)’dir.

Holmenkollen

Holmenkollen
Holmenkollen

Bazen blog yazarken “sırf ses olsun diye” arkada Eurosport kanalını açarım. Özellikle kış aylarında sık sık kayakla uzun atlama yarışları olur. Eskiden bana anlamsız ve tehlikeli gelen bu spora zamanla alışarak belli başlı şeylerini öğrendim. Oslo’da ise bu yarışların yapıldığı yerlerden birini, yani Holmenkollen’i gezmiş oldum 🙂

Holmenkollen

Holmenkollen, adını bir türlü telaffuz edemediğim Holmenkollbakken tepesinde bir kayakla atlama tepesidir. Bu tepede 1892 yılından beri “Holmenkollen Kayak Festivali” ve çeşitli yarışmalar (kış olimpiyatları vb.) düzenlenmektedir. Burada yer alan kayakla atlama merkezi, tarihinde tam 19 kez yenilenerek günümüze kadar ulaşmış. Şu anki halini ise 2010 yılında almış.

Training

Kayak, Norveç’lilerin ata sporudur. Hatta modern kayağı bulan ve “ski” adını verenler de onlardır. Hal böyle olunca hem bu alanda dünyanın en iyi ülkesi, hem de bu konuya oldukça önem vererek çok sayıda sporcu yetiştiriyorlar. Kayak merkezinin çevresinde ziyaretim sırasında çok sayıda antrenman yapan kişi vardı.

Bu tesisteki en uzun atlayış 2011 yılında 141 metre ile Avusturya’lı Andreas Kofler tarafından gerçekleşmiş. Ancak onu boşverip, bu spor sırasında atlarken düşenleri görmek için Youtube’a “ski crashes” yazabilirsiniz 😱

Holmenkollen - Eğime bakar mısınız?

Holmenkollen, Oslo şehir merkezinin dışında kalmakta ve metro ile önüne kadar ulaşılmaktadır. Ayrıca içerisinde müze bulunmaktadır.

Munch Museum

Munch Müzesi
Munch Müzesi
Munch Müzesi - Between The Clock And The Bed (Self-Portrait)

Munch Müzesi, Norveç’li ressam Edvard Munch‘un (1863 – 1944) hayatı boyunca çizdiği bazı resimlerinin sergilendiği müzedir. Geçtiğimiz yüzyılda dünyanın en iyi ressamlarından biri olan Edvard Munch; çizimlerinde hayat, aşk, korku, ölüm ve melankoli gibi duygusal ve bedensel konuları işlemesiyle ünlüdür. Müzenin en önemli eserleri arasında The Scream (Çığlık) ve Madonna resimleri yer almaktadır. Ancak alışkın olduğumuz “renkli” çığlık heykeli yerine, ressamın denemelerini yaptığı siyah-beyaz tablosu buradadır. Müzeye giriş fiyatı 100 SEK (35 TL)’dir.

National Gallery

Ulusal Galeri

Ulusal Galeri, Norveç’in en büyük resim ve heykel koleksiyonuna ev sahipliği yapan, 1837 yılında açılmış bir müzedir. Yaklaşık 400 bin eserin sergilendiği müze, aynı zamanda geçici sergilerle de Oslo’nun en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. Özellikle dünyaca ünlü Norveç’li ressam Edvard Munch’un en önemli eserleri bu müzede sergilenmektedir.

The Scream, Çığlık (1893, Munch)

Edvard Munch’un en önemli eserlerinden birisi olan dünyaca ünlü The Scream (Çığlık) tablosu, Oslo’nun Ekeberg tepesi üzerinde acı çeken birini, kan kırmızısı rengiyle gökyüzünü ve arkaplanda Oslofjord’ü göstermektedir. Bir gün Munch ve iki arkadaşı Nice şehrinde yürürken hastalığından dolayı yorularak trabzanlara yaslanan Munch, o sırada güneşin batarken gökyüzünün kırmızıya döndüğü farketmiş. Bunu ise “doğanın bir çığlığı” olarak yorumlayarak dünyaca ünlü bu tabloyu yapmış.

Madonna (1895, Munch)

Edvard Munch’un diğer bir önemli eseri Hz. Meryem’i sıradışı bir şekilde resmettiği Madonna tablosudur. Hem hristiyan olmadığı bilinen, hem de çalışmalarında dini öğeleri kullanmayan Munch’un, Madonna’yı 5 farklı versiyonda çalışmasının sebebi bilinmemektedir (diğerleri Munch müzesindedir). Tahminlere göre; annesini çok küçük yaşta hastalıktan dolayı kaybeden Munch, aynı şekilde her gününü tükenerek geçiren 15 yaşındaki kız kardeşini de kaybetmiş. Kaderin dışa vurumununu ise Madonna tablosuyla dile getirmek istemiş. Güzellik ve mükemmellik duygusundan yola çıkarak, izleyicinin bakış açısından masum, duygusal ve cinsel; aynı zamanda sakin ve dingin bir kadını resmetmiş. Kendisinin bu tabloya “Loving Women” adını vermesine karşın, daha sonra Madonna olarak değiştirilmiş.

Not: Çığlık ve Madonna tabloları daha önce müzeden çalındıkları ve üzerine konulan ödüllerden dolayı dünyaca ünlü olmuşlardır. Benzer şekilde Mona Lisa, The Night Watch gibi pek çok tablo çalındıkları veya zarar gördükleri için tüm dünyada popüler hale gelmişlerdir.

Puberty (1895, Munch)
The Girls on the Bridge (1901, Munch)
Death in the Sickroom (1893, Munch)

Ulusal müzeye giriş fiyatı 100 SEK (35 TL)’dir.

Diğer

Norveç Parlamento Binası
National Theatre (1899)
Oslo Katedrali (yapım yılı: 1697, son halin: 1950)

 

 

Yorum Yaz

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yazılmamış. İlk yorumu yazarak katkıda bulunabilirsin.