Bugün canın çok sıkkın, herşey sana zor geliyor olabilir. Bugün aşkın bitmiş, o seni terkedip gitmiş, olabilir. Sanki sen hiç bilmediğin bir kaos içindesin, kimbilir. …… Bugün duyduğun haberler sana utanç veriyor olabilir. Bugün din ve ırk uğruna cinayet işleniyor olabilir. Mostar köprüsü çökmüş, Neretva ne kadar üzgün kimbilir… …… Bulutsuzluk Özlemi / Yaşamaya Mecbursun (1996).…
Porto, bugüne kadar yaptığım tüm yurtdışı seyahatlerim içerisinde Viyana ve Paris‘ten sonra tam anlamıyla gezemediğim üçüncü şehir oldu. Burada her ne kadar 4 gün kalmış olsam da, InterRail seyahatimin aşırı yorgunluğu ve rutinliğinden dolayı çok az dışarı çıkarak gezdim. Son günümde ise tren saatlerinden dolayı planladığım gibi gezemeden erken ayrıldım. Bu yazımda hali hazırda gezilecek fazla noktası olmayan Porto’dan bahsedeceğim.…
Genelde gezi yazılarımın ilk paragrafına o şehri kısaca özetleyerek başlıyorum. Ancak bu sefer havadan sudan konuşmak istiyorum. Çok iyi hatırlıyorum, InterRail seyahatime çıkmadan yani yaklaşık 25 gün önce İstanbul’da hava çok soğuktu ve bir gece önce kalın yorganla yatmıştım. Eğer ev yerinde duruyorsa döndüğüm zaman yatağın üzerinde serili o kalın yorganı göreceğim… Neyse, seyahatim İtalya’da başladı ve İtalya çok sıcaktı, Fransa ise tam tersi çok soğuktu ve hasta oldum. Sonrasında İspanya’nın Endülüs bölgesine indim hava 40 derece, dışarıda yürünmüyor, o derece. Bu paragrafı ise…