Şu yazıyı okuyorsun: Ohrid Gezi Rehberi
Makedonya 28 Haziran 2015

Ohrid Gezi Rehberi

Ohrid, Makedonya’nın Üsküp’ten sonra ikinci turistik şehridir ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilir. Lakabı “Makedonya’nın İncisi” olup bu lakap hem güzellik, hem de gölden inci çıkartıldığı için verilmiştir. 1980 yılında UNESCO kültür mirası istesine dahil edilmiş ve tarih, kültür, doğa ve yaz turizmi için oldukça elverişlidir.

Oteller

Booking.com


Ohrid’de gezilecek yerler ve yapılacak şeylere geçmeden önce bilinmesi gereken birkaç şey bulunuyor. Birincisi Ohrid Gölü‘nün yarısından fazlası Makedonya, kalan kısmı ise Arnavutluk sınırları içerisinde yer alıyor. Yine göl çevresinde Makedonya tarafında Ohrid ve Struga şehri, Arnavutluk tarafında ise Pogradec adında bir şehir bulunmaktadır. Ancak bu konuyla ilgili kötü bir haber var… Ben Makedonya-Arnavutluk sınırını yürüyerek geçtiğim için gölün Arnavutluk tarafındaki durumunu gözlerimle gördüm. Burası oldukça iğrenç, pis ve ne yazık ki sanıyorum lağım suları buraya boşaltılıyor. Göle borularla sarı sarı başka ne boşalıyor olabilirdi ki? 🙁

Üsküp - Ohrid Otobüsü ve Mola..
Üsküp - Ohrid Otobüsü ve Mola..

Konaklama

Ohrid’de çok sayıda otel ve guest house bulunuyor. Buraya gelmeden önce kendinize bir yer bulmamışsanız bile hiç sıkıntı çekmezsiniz. Çünkü gördüğünüz ilk kişiye “guest house” diye sorarsanız sizi mutlaka bir yere yönlendirecektir. Büyük ve güzel oteller şehrin dışında yani göl kenarında bulunuyorlar. Burada seçim size ait olmakla birlikte, eğer Ohrid’e yüzmek için gidecekseniz şehir merkezi dışında bulunan otellerde, kısa süreli kalacaksanız ve ağırlıklı olarak şehir merkezini gezecekseniz şehir merkezinde bir yerde konaklamanızı öneririm. İkisi için ortak bir otel bulmak zor olacaktır çünkü söylediğim gibi yüzülecek yerlerin çoğu şehir merkezi dışında kalıyor ve buralardan merkeze çok az sayıda otobüs var. Bu nedenle öncelikli olarak rezervasyon yapacağınız otelin fiyatından çok konumuna bakmanızı tavsiye ederim. Yoksa bizim gibi bir saat otobüs beklersiniz sürekli 🙂

Ohrid ile ilgili son notum ise; eğer taksi kullanacaksanız ki kullanmanız gerekebilir, çok iyi pazarlık yapmanızı öneririm. 30 Dinara otobüse binmek yerine, aynı paraya “paylaşımlı taksiye” binebilirsiniz. Zaten şöyle biraz etrafınıza bakarsanız küçücük şehirde anormal derecede taksi göreceksiniz. Bunlar yerel halk tarafından yeterince kullanılmadığı için tam turist kazıklama üzerine çalışıyorlar. İyi pazarlık edin… 🙂

Gezilecek Yerler

Gelelim gezilecek yerlere… Pek çok kişi buraya günübirlik ya da bir gece kalmak için geliyor ancak bana sorarsanız yanlış. En az iki gün kalınması gerektiğine inanıyorum, çünkü çok güzel 🙂

Ben her zaman yalnız gezmeyi tercih eden birisi olarak Üsküp – Ohrid otobüsünde Nuray ve Hülya ile tanıştım ve şehirde geçirdiğim 3 gün boyunca onlarla beraberdim. Bu yüzden Ohrid gezimden onlar sayesinde çok keyif aldım.

İlk günümüzde ne yazık ki tüm günümüz yolda geçti (Üsküp – Ohrid otobüsünde). Akşam şehre geldik ve çok acıktığımız için direk bir restoran tavsiyesi alarak yemek yedik.

Otogarın yanında bulunan Panaroma Restorant ve Köfte..
Otogarın yanında bulunan Panaroma Restorant ve Köfte..
  • Lumia 820
  • ƒ/2.2
  • 0.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.133

Sonrasında göl kenarına giderek bir cafeye oturduk. Nuray kahve, Hülya ile ben ise çay içtik ama ne çay. Hayatımda içtiğim en iğrenç ve acı çaydı, denememenizi öneriyorum!! 🙂

İkinci günün sabahında ilk olarak şehrin en popüler caddesi olan “Ohridski” caddesinden yürüdük. Bu cadde üzerinde çok sayıda mağaza, hediyelik eşya dükkanı, döviz bürosu ve cafe bulunuyor. Burada bulunan bir cafede kahvaltı niyetine milföy hamurundan yapılmış peynirli böreklerimizi yedik. Fiyatlar gayet uygun, 15 – 40 Dinar arasında (1 TL’den daha ucuz). Ardından göl kenarına gittik ve burada bulunan teknelerden biriyle göl turu yapmaya karar verdik.

Göl kenarında çok fazla tekne bulunuyor ve biz ilk konuştuğumuz tekneye binmeye karar verdik. Bu tekneler biraz ilginç çünkü belli bir saatleri yok ya da doldukları zaman kalkmıyorlar. Biz 3 kişiydik ve kişi başı 5 Euro (300 Dinar / 15 TL) ödedik ve hemen kalktı. Bu fiyat 1 saatlik göl turu için, birde yarı fiyatına olan yarım saatlik turlar var. Tabi pazarlık falan yapsaydık daha ucuza getirebilirdik ancak uğraşmadık.

Ben - Nuray - Hülya, Ohrid Gölünde Tekne Turu Selfiesi :)
Ben - Nuray - Hülya, Ohrid Gölünde Tekne Turu Selfiesi 🙂
  • Lumia 820
  • ƒ/2.2
  • 0.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.00083

Aynı zamanda belli saatler ve günlerde kalkan büyük tekneler bulunuyor. Bunlar Arnavutluk sınırı yakınındaki Sveti Naum kilisesinin orasına kadar gidiyorlarmış. Bu yüzden önceliğinizi büyük teknelere verebilirsiniz…

Bir saatlik turumuzu yaptıktan sonra kaptan bizi aldığı yere değil, Kaneo kilisesinin yanındaki bir yere bıraktı. Burada suyun üzerindeki iskelede bulunan cafede birer Türk kahvesi içtik. Kahveler güzel değildi ancak mekan on numaraydı.

Letna Bafca Kaneo (arkada Kaneo kilisesi)
Letna Bafca Kaneo (arkada Kaneo kilisesi)

Kahvelerimizi içtikten sonra hiç istemeyerek kalktık ve şehrin gezilecek en popüler yeri olan Kaneo Kilisesi‘ne yürüdük.

Kaneo Kilisesi
Kaneo Kilisesi
  • Sony Alpha DSLR-A390
  • ƒ/9
  • 35.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0025

Bu kilise 1447 yılında yapılmış ve kayaların üzerinde bulunuyor. Ben izlemedim ancak Before the Rain (yağmurdan önce) filmi burada çekilmiş. Kilisenin içerisinde önemli bir şey yok, zaten çok küçük. Uzaktan birkaç fotoğraf çekmek yetecektir. Kısa bir moladan sonra kilisenin hemen yanından Ohrid kalesine çıktık.

Ohrid Samuil Kalesi, Nuray ve Ben
Ohrid Samuil Kalesi, Nuray ve Ben

Ohrid Samuil Kalesi, Birinci Bulgar Devleti Çarı Samuil döneminde (997-1014) yapılmış. İçerisinde bir şey bulunmuyor ancak şehri ve gölü tepeden izlemek için çok güzel bir nokta. Tek sorun girişin ücretli olması – 30 Dinar (1.50 TL).

Kaleden Ohrid gölü ve St. Clement Kilisesi manzarası..
Kaleden Ohrid gölü ve St. Clement Kilisesi manzarası..
  • Sony Alpha DSLR-A390
  • ƒ/9
  • 55.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Kaleden şehri izledikten sonra yavaş yavaş şehir merkezine doğru indik. Bu bölgede pek çok Osmanlı tarzında ev bulunuyor.

Osmanlı tarzındaki evler..
Osmanlı tarzındaki evler..
  • Sony Alpha DSLR-A390
  • ƒ/9
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Tabi Türk olduğumuz için bu evler bize ilginç gelmiyor ancak yabancı turistlerin pek bi ilgisini çekiyor 🙂

Antik Amfitiyatro
Antik Amfitiyatro
  • Sony Alpha DSLR-A390
  • ƒ/9
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0025

Kale ile şehir merkezi arasında Roma döneminden kalma bir adet amfitiyatro bulunuyor. Fotoğrafta gördüğünüz gibi restore edilmiş ve günümüzde bazı etkinlikler burada yapılıyor. Açıkçası ben amfitiyatroların günümüzde kullanılmasını epey seviyorum.. 🙂

St. Sophia Kilisesi avlusundaki Kaplumbağa
St. Sophia Kilisesi avlusundaki Kaplumbağa
  • Sony Alpha DSLR-A390
  • ƒ/9
  • 55.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.005

En aşağıda ise St. Sophia Kilisesi bulunuyor. Burayı pas geçip şehir merkezine doğru devam ediyoruz.

Eğer farklı bir hediyelik eşya almak isterseniz merkezde bulunan “el yapımı kağıt atölyesini (hand-made paper workshop)” ziyaret edebilirsiniz. Burada 15. yüzyılda kağıtların nasıl yapıldığını dükkanın sahibi size anlatarak gösterecektir. Gerçekten çok ama çok hoşunuza gideceğini düşünüyorum. Zaten kağıtların nasıl yapıldığını gördükten sonra buradan hatıra olması için bir şeyler alacaksınız. Eğer bu atölyeyi bulamazsanız mutlaka birilerine sormanızı tavsiye ederim.

Arkadaşlarım hediyelik eşyalarını aldıktan sonra bir pizza restoranına oturup akşam yemeklerimizi yedik ve ardından onlar şehir dışındaki otellerine, bense şehir merkezindeki hostelime geçerek ilk günümüzü sonlandırdık.

Akşam yemeği - Nuray, Ben ve Hülya..
Akşam yemeği - Nuray, Ben ve Hülya..

İkinci Gün..

İkinci günümüzde buraya bir buçuk saat mesafede bulunan ve Atatürk’ün eğitim aldığı Manastır Askeri İdadisi’nin bulunduğu Bitola şehrine gittik. –Bitola Gezi Rehberi için tıklayınız– 4-5 saat Bitola’yı gezdikten sonra 16:00 otobüsüne binerek tekrar Ohrid’e döndük ve akşam yemeği için Struga şehrine geçtik. Struga, Ohrid gölünün diğer tarafında, Arnavutluk sınırına çok yakın bir mesafede bulunan ayrı bir şehir.

Struga, Drim Nehri
Struga, Drim Nehri
  • Sony Alpha DSLR-A390
  • ƒ/9
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.02

Struga’ya Ohrid’den her 15 dakikada bir kalkan dolmuşlarla gelinebiliyor (yol 45dk sürüyor). Bir akşam yemeğinizi burada yemenizi ve nehir kenarındaki harika cafelerde bir şeyler içmenizi şiddetle öneriyorum. Gerçekten inanılmaz güzel cafeler var.

Bitola’da başlayan ikinci günümüz ise Struga’da sona erdi. Ardından Nuray ve Hülya’nın kaldığı otele geçerek, aynı zamanda otel sahibi dahil göl kenarına küçük bir masa kurduk ve epey muhabbet ettik. Ardından ben kaldığım hostele döndüm ve ikinci günümüz sona ermiş oldu.

Üçüncü Gün..

Son günümüzde aldığım tavsiye sonucunda Ohrid Gölünün bu sefer diğer tarafında bulunan Su Müzesi’ne gittik (Museum on Water). Burada bronz çağında insanların yaşadıkları evlerin örnekleri bir iskelenin üzerine yeniden yapılmış şekilde sergileniyorlar. İçlerine girmek ve dönemin insanının nasıl evlerde yaşadığını anlamak için çok güzel bir yer. Aynı zamanda bol bol fotoğraf çekmelik ve ayakları suya sokmalık bir yer 🙂

Burada epey vakit geçirdikten sonra Nuray ve Hülya’yı Üsküp’e uğurladım ve ben de kaldığım guest house’a gelerek dinlendim. Ohrid’de üçüncü gün ise bu şekilde bitmiş oldu.


Makedonya’nın incisi Ohrid ile ilgili söyleyeceklerim bu kadar. Şöyle bir toparlayacak olursam Ohrid’de gezilecek çok fazla yer yok. Tek başınıza gelirseniz beğeneceğinizi zannetmiyorum. Buranın olayı göl kenarında oturup bir şeyler yiyip içmek. Bunu yapacaksanız kesinlikle günübirlik olarak gelmemenizi öneririm. Ziyaret edeceklere şimdiden iyi eğlenceler diliyorum 🙂

Benzer Yazılar

Yorum Yaz

12 Yorum

  • Cevap Yaz Seher 28 Haziran 2015 at 13:58

    Museum of Water enteresanmış, Ohrid civarındayız bir güneş açsın gidip görebiliriz de tam bir yerini tarif edebilir misiniz acaba?? Teşekkürler.

    • Cevap Yaz Şahin Doğan 28 Haziran 2015 at 14:02

      🙂 Arnavutluk sınırına doğru giderseniz yol üzerinde sağ tarafta göreceksiniz. Merkezden 20dk uzaklıkta. Ayrıca zaten kime sorsanız tarif edecektir yol üzerinde 🙂 Bir de buradan sonra tekrar Arnavutluk sınırına devam ederseniz, sınıra 1 km kala “Sveti Naum Manastırı” bulunuyor. Pek çok kişi burayı da ziyaret ediyor. İyi eğlenceler 🙂

      • Cevap Yaz Seher 28 Haziran 2015 at 18:33

        Tamam haritada da buldum, zaten niyetimizde var o tarafa gitmek gitmişken o manastırı da göreceğiz epey meşhurmuş. Teşekkürler.

  • Cevap Yaz Asuman Aytar 21 Şubat 2016 at 00:09

    Ohrid yazın daha güzeldir herhalde ben şu anda ohriddeyim Museum on Water resmi nedeniyle açtım sizin sayfanızıı
    bencede ohrid çok güzel benim gibi tek başına seyahat etmekten sıkılmayan birilerine rastlamak çok Mutlu etti beni..
    Genelde insanlar tek başına seyahat etmekten çok zevk almıyorlar ama ben özellikle yalnızsam çok daha fazla keyif alıyorum sevgiler

  • Cevap Yaz Hülya 14 Mart 2016 at 21:44

    Merhaba,ramazan bayraminda 2 kişi ohrud e gitmeyi planliyoruz.4 gun.üsķüp,manastur ve karadağ i da gormek niyetindeyiz ama haritadan cikarimda bulunamadim..buralara r gun icinde gitmek sıkınti olur mu

  • Cevap Yaz Büşra 19 Haziran 2016 at 14:08

    Merhabalar ben 1 haftalığına makedonya’ya gitmeyi planlıyorum arkadaşımla. Ohrid’e nasıl gidebiliriz acaba? Nerden kalkıyor otobüsler ve seferleri hakkında bi bilginiz var mı? Bir de 30 dinara otobüse binmek yerine taksi paylaşabilirsiniz demişsiniz. miktarı yanlış yazmış olabilir misiniz? Son olarak Paylaşımlı taksileri nerden buluyorsunuz?

    • Cevap Yaz Şahin Doğan 19 Haziran 2016 at 14:26

      Selam Büşra. Havalimanına gittiğin zaman bineceğin HAVAŞ tarzı otobüsler seni otogarın orada bırakıyorlar. Ohrid için otobüs biletini oradan alabilirsin. Seferlerini ancak oraya gittikten sonra öğrenebilirsin. Taksi paylaşma olayı durakta bekleyen başkaları varsa onlara sormak ya da taksici ile pazarlık yapmak aslında 🙂 Şimdi bu söylediğim çok havada kalır ancak oraya gittiğin zaman Ohrid taksicileriyle ilgili ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın.

  • Cevap Yaz Barış Taşdelen 23 Haziran 2016 at 12:06

    Şahin bey,

    Önümüzdeki ramazan bayramından sonraki hafta aracımızla dubrovnike kadar gidip dönmeyi planlıyoruz 2 gün kalmayı planladığımız Ohridle ilgili internette seyahat notları ararken sizin sayfanızı buldum, verdiğiniz bilgiler oldukça işimize yarayacak gibi duruyor. Teşekkürler.

  • Cevap Yaz ebru 06 Eylül 2016 at 20:32

    harika. tesekkurler:)

  • Cevap Yaz mert 12 Kasım 2016 at 02:26

    Ben Makedonya-Arnavutluk sınırını yürüyerek geçtiğim için gölün Arnavutluk tarafındaki durumunu gözlerimle gördüm. Burası oldukça iğrenç, pis ve ne yazık ki sanıyorum lağım suları buraya boşaltılıyor. Göle borularla sarı sarı başka ne boşalıyor olabilirdi ki?

    Bu söylediğinizi (pis ve iğrenç olduğu yani) Arnavutluk için mi yoksa makedonya kısmı için mi söylediniz?