Şu yazıyı okuyorsun: Lutsk Gezilecek Yerler
Ukrayna 09 Ağustos 2018

Lutsk Gezilecek Yerler

Tarihi geçmişiyle Ukrayna’nın en eski şehirlerinden biri olan Lutsk, Volyn Oblast’ında yer alan 220 Bin kişinin yaşadığı bir şehirdir. Lubart kalesi, Sovyet mimarisi, anıtları ve kiliseleriyle hem Orta Çağ’ı, hem de yakın tarihi yaşatan şehir, her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu yazımda Lutsk’ta gezilecek yerleri bulabilirsiniz.

Lutsk

Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda Lutsk’ta yaşamın 7. yüzyılda başladığı belirlenmiş. Resmi kayıtlarda adından ilk defa 1085 yılında bahsedilen şehir, Kiev Büyük Knezi I. Yaroslav’ın torunları tarafından ele geçirme mücadelesi sırasında, müstahkem bir kasaba olarak tanımlanmış. İsim olarak eski slav dilinde “Nehirdeki kavis” anlamına gelen “Luchesk” adı verilmiş ve 12. yüzyılda Galiçya-Volyn Prensliğinin başkentliğini yapmış.

1330 yılında, Litvanya Büyük Dükalığı altında yaşamaya başladıktan sonra inşa edilen Lubart Kalesi, Lutsk’un gelişmesinde önemli pay sahibi olmuş. Konum itibariyle Baltık Denizi’nden Bizans İmparatorluğu’na uzanan ticaret yolu üzerinde olduğu için, yerli ve yabancı tüccarlar tarafından doğu ülkelerindeki en önemli şehirlerden birisi haline gelmiş.

Orta Çağlardan günümüze kadar olan sürede Polonya Krallığı, Rus İmparatorluğu, İkinci Polonya Cumhuriyeti ve Sovyetler Birliğinin bir parçası olduğu için, günümüzde çok sayıda tarihi, dini ve mimari simge yapılara ev sahibi yapmaktadır.

Gezilecek Yerler

Lutsk’a ulaşımın zor olması ve gezilecek fazla yer bulunmaması sebebiyle özel etkinlikler haricinde ziyarete gelen çok az turist var. Ben Brest’ten (Belarus) gelmiş ve 2 gün kalmıştım.

Lubart Castle

Lubart Castle
Lubart Castle
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.005

Lutsk’ta gezilecek en önemli yer 1330 yılında inşa edilen Lubart Kalesi. Geçmişte etrafı ahşap surlarla çevrili olan kale, Litvanya Büyük Dükü Gediminas’ın oğlu Lubart’ın, Galiçya-Volyn Prensi II. Andriy’in kızıyla evlenmesinin ardından taş bloklar kullanılarak yeniden inşa edilmiş.

Kale Planı
Kale Planı
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Yenileme işlemleri sadece kale ile sınırlı kalmamış, Styr Nehri’nin su seviyesi yükseltilerek, gelecekte daha iyi bir savunma için kale ve yerleşim yerlerinin ada üzerinde kalması sağlanmış. Ancak bu yeterli gelmeyeceğinden, yeni bir kalenin daha yapımına başlanmış (Okolny Kalesi – günümüzde sadece kalıntıları bulunuyor). Prens Lubart’ın bu planı, sonsuza dek sürecek bir inşaatın başlangıcı kabul edilmiş. 1330’da başlayan çalışmalar 1542 yılında tamamlanabilmiş.

Lutsk Kongresi
Lutsk Kongresi

Kale, Prens Lubart’ın 1383 yılında ölmesiyle birlikte Litvanya Prensi Vytautas’a devredilmiş. 1410 yılında Avrupa’nın en büyük savaşlarından biri olan Grunwald Savaşı’nın ardından, pek çok Avrupa ülkesi yeni bir sorunu çözmek için bir araya gelmiş: Avrupa’da Osmanlı’nın ilerlemesini durdurmak ve Katolik-Ortodos kiliselerinin eşit haklara sahip olmasını sağlamak.

Prens Vytautas, 1429 yılında 15 ülkenin kral ve önemli kişilerini Lutsk Kalesine davet etmiş. Davetliler arasında Kutsal Roma (ve Alman) İmparatoru Sigismund, Danimarkalı Kral IV. Eric, Polonya hükümdarı II. Wladyslaw ve Jagiello, Töton Şövalyelerinin büyük üstatları, Papa V. Martin, Moskova Büyük Prensi II. Vasili, Bizans İmparatoru Palaeologus ve diğer güçlü liderler ile birlikte üst düzey çalışanlar ve aileleri konferansa katılmış.

13 hafta süren kongreye toplam 15 Bin’den fazla kişi katılmış (o zamanlar şehir nüfusu zaten 5 Bin’miş). Bu kadar insanı doyurmak da kolay olmamış. Katılımcılar toplam 700 öküz, 1400 koç, 100 manda, sayılamayacak kadar çok tavuk ve yaban domuzu yemiş. 700 varil ise bira içmişler. Sonuç mu? Kongre bir işe yaramamış ve Osmanlı’nın Avrupa’daki ilerleyişi devam etmiş.

Kale içi
Kale içi
  • DSC
  • ƒ/10
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.01

Büyük Litvanya Dükalığı’nın yıkılmasının ardından Lubart Kalesi kullanılmaya bir süre daha devam edilmiş, ancak yaşanan savaş ve yangınlardan dolayı eski önemini yitirerek, yavaş yavaş yıkılmış. Son olarak 1970 yılında restore edildikten sonra turizme kazandırılmış.

Kalenin tarihi kısaca bu şekilde. Günümüzde Ukrayna’nın 7 harikası listesinde bulunuyor ve ülkenin en önemli kalesi durumunda. Ayrıca 200 Grivna’nın arkasında ise resmi yer alıyor. Şimdi kale içerisinde gezilecek yerlere bakalım:

Book Museum

Kale içerisinde yer alan en ilginç yerlerden birisi, 1600’lerden kalma pek çok el yazması kitaba ev sahipliği yapan Kitap Müzesi. Çoğunluğu incilden oluşan, aynı zamanda 15. yüzyıldan kalma baskı makinelerinin bulunduğu müzede sergilenen en eski kitap 1644 yılında Lviv’de yayınlanan iki ciltlik “Trebnyk” kitabı. Eski kitapları görmek elbette güzel, ancak bunlarla ilgili herhangi bir bilgi bulunmadığı için fazla bir şey anlaşılmıyor. Sadece Ukraynaca isimleri ve tarihleri yazıyor. Bu nedenle işin sergi kısmını beğenmedim.

Museum of Bells

Çan Müzesi
Çan Müzesi
  • DSC
  • ƒ/3.5
  • 18.0mm
  • ISO 320
  • 1/0.033333333333333

Tıpkı kitap müzesi gibi, Çan Müzesi de kale içerisindeki en benzersiz sergilerden birisi. İçeride 17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar toplam 90’dan fazla çan sergileniyor. En eskisi 350 yıllık ve yarım ton ağırlığında. Burada da İngilizce açıklama yok.

Art Museum

Sanat Müzesi
Sanat Müzesi

Kale içerisinde gezilebilecek bir diğer müze, 15-20. yüzyıllar arasında yapılmış çok sayıda tablonun sergilendiği sanat müzesi. Diğerlerine göre gezmesi daha keyifli ve eserlerin İngilizce açıklamaları bulunuyor. Ancak fotoğraf çekmek yasak 🙁

Main Tower

Ana Kule'den Kale içi (soldaki kule çan müzesi, sağdaki bina kitap müzesi)
Ana Kule'den Kale içi (soldaki kule çan müzesi, sağdaki bina kitap müzesi)
  • DSC
  • ƒ/8
  • 28.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.008

Kalenin ana kulesine çıkılabiliyor. En üstüne çıkana kadar bronz heykel sergisi, cam sergisi, resim galerisi gibi küçük sergiler geziliyor. Ardından en son yukarıya çıktıktan sonra orada durak bekçi nereden geldiğinizi soruyor. Tıpkı geçmişte olduğu gibi şehre gelenlerin memleketlerini söylüyor, ardından elindeki borazanla marş çalıyor. Bu oldukça ilgimi çekmişti.

Ayrıca kaleyi ziyaretim sırasında festivale denk geldim. Her yeri gezdikten sonra kaleden çıkmayı düşünürken bir anda büyük bir kalabalık içeriye girdi. İlk başta ne olduğunu anlamamıştım, sonradan bunun festival olduğunu anladım. Bu tam şans olmuştu. Volyn Prenses Festivali:

Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 28.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004
Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004
Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 55.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.01
Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 55.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004
Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 30.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.008
Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 30.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.005
Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 55.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.003125
Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 30.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.0025
Volyn Prenses Festivali
Volyn Prenses Festivali
  • DSC
  • ƒ/8
  • 55.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Kaleyle ilgili anlatacaklarım bu kadar. İçeriye giriş fiyatı 20 Grivna.

St. Peter & Paul Cathedral

St. Peter & Paul Cathedral
St. Peter & Paul Cathedral
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.002

Kalenin ilerisinde Aziz Peter ve Paul Katedrali bulunuyor. 1640 yılında inşa edilen katedral, uzun süre Cizvitler tarafından eğitim ve kültür merkezi olarak kullanılmış. Bu süreçte teoloji, felsefe, matematik, yabancı dil, dans ve tiyatro eğitimleri veriliyormuş. Cizvit tarikatının kaldırılmasının ardından Rus İmparatorluğu döneminde müze olarak kullanışmış ve içerisinde yer alan ikonalar ve eşyalar çalınmış. 1999 yılında Roma katolik kilisesine çevrilmiş. Ziyaretim sırasında kapalıydı.

Kosach Family House

Kosach Family House
Kosach Family House
  • DSC
  • ƒ/8
  • 26.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.004

Katedralin arkasında 1800’lerin sonunda Kosach ailesinin yaşadığı ev bulunuyor. Ukrayna tarihi için oldukça önemli olan şair, yazar ve feminist Olena Pchilka ile kızı Lesya Ukrainka bir süre bu evde yaşamışlar. 2007 yılında ev müzeye dönüştürülmüş ve Lesya’nın odası görülebiliyor. Ayrıca 200 Grivna’nın ön tarafında Lesya Ukrainka’nın resmi var (arkasında Lubart Kalesi var).

Flea Market

Flea Market
Flea Market
  • DSC
  • ƒ/8
  • 18.0mm
  • ISO 100
  • 1/0.01

Kaleye giderken bit pazarı ve kapalı çarşıdan geçiliyor. Burası şehrin en kalabalık yerlerinden birisi. Canlı hayvan dahil pek çok şey satılıyor. Aynısından otogarın orda da var.

Lesya Ukrainka Street

Lesya Ukrainka street
Lesya Ukrainka street

Lutsk’un en popüler caddesi caddesi, adını şehrin en önemli isminden alan Lesya Ukrainka Caddesi’dir. Trafiğe kapalı cadde üzerinde çok sayıda cafe, restoran, banka binası, iş yeri, mağaza vb. bulunuyor. Ayrıca şehrin en güzel mimari binaları bu cadde üzerinde yer alıyor.

Theatrical Square

Theatrical Square
Theatrical Square

Lesya Ukrainka caddesi, şehrin en büyük meydanlarından biri olan tiyatro meydanı ile başlıyor. Geçmişte askeri kışlaların bulunduğu meydan, 2011 yılında yapılan düzenlemeyle şehre kazandırılmış. Günümüzde çok sayıda etkinlik, festival, konser ve kutlamalar bu meydan üzerinde yapılıyor. Tam ortasında tahmin edebileceğiniz gibi Lesya Ukrainka’nın heykeli bulunuyor 🙂


Özet

Lutsk’ta gezdiğim yerler bu kadardı. Kısaca şöyle belirteyim; tiyatro meydanında Lesya Ukrainka’nın heykelini görerek gezmeye başlıyorsunuz, ardından kendi adının verildiği sokağı geçerek bit pazarına ulaşıyorsunuz. Daha sonra yaşadığı eve ve son olarak kaleye ulaşıyorsunuz. Gezmesi oldukça basit yani. Ayrıca şehirde çok sayıda kilise olduğunu belirteyim. Ben çoğuna gitme gereği duymadım. Ukrayna’ya geldiğimi zaten şehir haritasındaki kiliseleri gördüğümde anlamıştım 🙂 Lutsk’a seyahat edeceklere şimdiden iyi seyahatler.

Kaynaklar:

Benzer Yazılar

Yorum Yaz

1 Yorum

  • Cevap Yaz Erol Apaydın 03 Eylül 2018 at 12:28

    Sitenizde yer alan bütün yerleri gezsek yeter herhalde. Dünya turuma bedel olur 🙂