Romanya’nın başkent Bükreş’ten sonra en büyük ikinci şehri olan Cluj-Napoca (kısaca Cluj); müzeleri, tarihi kiliseleri, şehir mimarisi, parkları ve etrafını çevreleyen ormanlarla turistik açıdan pek çok şey sunmaktadır. Üniversite öğrencilerinin Erasmus için tercih ettiği, genç nüfusun yoğun ve gece hayatının hareketli olduğu şehir, kültürel seyahatin dışında eğlence anlamında da pek çok şey sunmaktadır. Bu yazımda Cluj’de gezilecek yerleri bulabilirsiniz.…
35 gün süren InterRail seyahatimde İspanya’nın tüm popüler ve turistik şehirlerini gezdikten sonra son durağım Madrid olmuştu. Özellikle Barcelona başta olmak üzere Endülüs bölgesinde bulunan şehirlerin ardından (Sevilla, Granada ve Cordoba), Madrid ile beklentim epey yüksekti ancak hiç tahmin ettiğim gibi bir şehirle karşılaşmadım. Beklentilerimin epey altında kalan Madrid ile ilgili gezi notlarımı bu yazımda bulabilirsiniz.…
O kadar ülke gezdim ve ilk defa bir ülkede yaşanır diyorum; o da Barcelona. Ben hayatımda bu kadar düzenli ve temiz bir şehir daha gezmedim, görmedim. Altyapısıyla, üstyapısıyla, parklarıyla, bahçeleriyle vs. aklınıza yaşanılacak bir şehir denilince ne geliyorsa hepsinin fazlasına sahip olan Barcelona ile ilgili notlarımı bu yazımda okuyabilirsiniz.…
Gerek internet üzerinden, gerekse yakın çevremden “hangi ülkeye gitsem” şeklinde sorular geliyor bazen. Ben de eğer gitmediysen Berlin‘e git diyorum. Ancak gelen tepkilerden anladığım kadarıyla herkes Berlin’e antipatik yaklaşıyor. Çünkü orada çok sayıda Türk yaşadığını bildiği için kimseye ilgi çekici gelmiyor. Ancak Berlin, her konuda Avrupa’nın en önemli 3 şehrinden birisidir. Tarihi, sanatsal etkinlikleri, müzeleri, gezilecek yerleri, gece hayatı, yeme-içme kültürü ve alışveriş olanaklarıyla dolu dolu bir şehirdir. 3 gün kaldığım Berlin’de gezilecek yerler ve şehirle ilgili gezi notlarımı okuyabilirsiniz.…